Bursa Beton, 1986 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürürken kaliteli beton üretimi bilinci konusunda öncü duruşuyla inşaat sektöründe mega projelere çözüm ortaklığı sunmaya devam ediyor.
Yıllardır kaliteli betonunun, güvenli yapıların ve bina risk tespitinin önemine vurgu yaparak uyarılarda bulunan Bursa Beton’un Genel Müdürü Barbaros Onulay; Kahramanmaraş merkezli yaşanan iki büyük depremin ardından çarpıcı açıklamalarda bulundu.
"Öncelikli olarak bizleri derinden yaralayan, Ülkemizin doğu bölgesinde birçok ilimizi etkileyen yüzyılın felaketi olarak nitelendirilen depremin bıraktığı böyle bir acının, Ülkemizde ve dünyada bir daha yaşanmamasını temenni ediyoruz. Maraş depreminde ve tüm depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Ülkemize geçmiş olsun.’’
"TAŞIYICI SİSTEMLER BİNANIN KADERİNİ BELİRLİYOR"
Taşıyıcı sistemlerin sağlamlığının olası depremde binanın kaderini belirlediğine vurgu yapan Onulay, “Sağlıklı, güvenli ve uzun ömürlü yapılar için; en başta doğru şehir planlaması, doğru mimari tasarımı, doğru zemin etüdünün yapılması, doğru taşıyıcı sistemin seçimi, projelendirilmesi, uygulanması ve bu esnada güvenilir yapı malzemelerinin kullanılması önem arz etmektedir. Bir yapıda seramik, boya, kaplama malzemeleri gibi dekorasyon unsurları, istenildiği zaman yıkılıp yeniden kolaylıkla yapılabilir. Ancak taşıyıcı sisteme ait unsurların sonradan değiştirilmesi çok güçtür. Bu alanda kamuoyunun oluşturulmasında hepimize görev düşmektedir. Bursa Beton olarak biz yapıların depreme karşı dayanıklılığı konusunda beton kalitesinin önemini vurgulayan bilinçlendirme çalışmalarıyla konuyu sürekli gündemde tutmaya çalışıyoruz. Olası bir doğal afette yapının içinde yaşayan insanları koruyan, taşıyıcı sistemin sağlamlığıdır. Betonarme bir sistemin depreme dayanıklılığını sağlayan unsurlar ise doğru proje, doğru malzeme, doğru uygulama ve doğru denetleme mekanizmalarıdır. Bir kez daha gördük ki burada önemli olan husus, depremle yaşamasını öğrenmek ve içinde yaşadığımız binaları depreme dayanıklı hale getirmektir” ifadelerini kullandı.
“99 ÖNCESİ VE SONRASI AYRIMI MAALESEF KALMADI”
1999 depremi sonrasında deprem şartnamesinin değişmesine rağmen plansız uygulamalar nedeniyle güvenli ve güvensiz yapılarının tespitinin çok zorlu bir hal aldığının altını çizen Onulay şöyle devam etti, “Mevcut yapı stok envanterlerinin çıkarılması, yapıların durum tespitinden sonra acilen güçlendirilmesi veya yenilenmesi gereken binaların belirlenerek belirli bir plan doğrultusunda yapı stokunun, depreme hazır bir vaziyette güvenilir hale getirilmesi gerekiyor. Özellikle 99 depremi öncesi yapılan binaların biran evvel elden geçirilmesi, yeniden yapılması ya da depreme dayanıklı hale getirilmesi zorunlu olduğunu hep söyledik. Ancak Maraş depreminde de görmüş olduğumuz gibi konuyu 99 öncesi ya da sonrası diye ayırmaktan ziyade yapıların deprem şartnamesine uygun olarak mı yapıldığının kontrolü önem arz ediyor. Yerleşme ve yapılaşmaların etkin denetiminin sağlanması, kaçak yapılaşmanın önlenmesi, belirlenen tehlike ve riskleri önleyen, dışlayan veya etkilerini azaltan önlemlerin farklı amaç ve ölçeklerdeki mekânsal planlama çalışmalarının yapılması, yeni yapıların sosyal unsurlar, yasal unsurlar, ekonomik koşullar, fiziksel özellikler ve yönetsel unsurlar dikkate alınarak inşaa edilmesi bu üzücü vakaların tekrar yaşanmaması için alınabilecek tedbirlerdir.”
“DEPREME DAYANIKLI BETON NASIL OLMALI”
Depreme dayanıklı binaların yapımında istenilen kalitede betonun üretilmesi için ne yapılmalı sorusuna açıklık getiren Onulay, kaliteli betonun olmazsa olmazlarını şöyle anlattı, “Günümüzün en yaygın yapı malzemesi konumundaki betonun tasarımı ve uygulaması yapılırken, belirli kuralların göz önünde bulundurulması ve kalite/yeterlilik şartının aranması gerekmektedir.
“HAZIR BETON ÜRETİCİLERİ KESİNTİSİZ DENETLENMELİ”
Beton sektöründeki denetimlerin önemine dikkat çeken Onulay, “Kaliteli hazır beton üretimi için hazır beton sektöründe haksız rekabetin önlenmesi ve rekabet koşullarının sağlanması, hazır beton üreticilerinin kesintisiz denetlenmesi gerekmektedir. Mevcut koşullarda kalite ve müşteri memnuniyetine yapılan yatırımlar ve yüksek kalite maliyetleri bir dezavantaj olarak üreticinin karşısına çıkmaktadır. Haksız rekabetin azaltılması ve kalite seviyesinin yükseltilmesi için standartlara uygun ekipman ve üretimiyle, her türlü yasal ve etik yükümlülüğünü eksiksiz yerine getiren, çalışma ruhsatı olan, standarda uygun firmaların ayırt edilmesi gerekmektedir. Müteahhitler tercih edecekleri beton firmalarında ; hazır beton üreticisinin denetim kurumları tarafından sunulan denetim raporlarını ve kalite belgelerini göz önünde bulundurmaları gerekir.’’
"HAYAT KURTARAN YAPILARDA KALİTELİ HAZIR BETONUN MALİYETİ TARTIŞILAMAYACAK KADAR DÜŞÜK‘’
Kaliteli bir hazır betonun daire başına maliyetinin , konutların piyasa değeri içerisinde çok düşük bir orana sahip olduğuna vurgu yaparak kaliteli beton kullanılması yönünde çağrıda bulunan Onulay şunları söyledi, “2+1 ve 3+1 konut tipleri en çok tercih edilen konut tipleri arasında yer alıyor. Ortalama 100 metrekare bir daire üzerinden hesaplayacak olursak; 100 metrekare bir daire için 100*0.30=30 metreküp beton kullanıldığı ifade edilebilir. Bina temellerinin de ortak kullanım alanları içerisinde yer aldığı değerlendirildiğinde, ortak kullanım alanları için de ilaveten 40 metreküp kullanıldığı söylenebilir. Yani ortalama 1 konut için toplam 70 metreküp beton kullanılmaktadır. Günümüz dairelerin ortalama satış fiyatları da değerlendirildiğinde bu kadar önemli bir yapı malzemesi maliyet payının, toplam konut maliyeti içerisinde yüzde 3 oranında olduğunu söylemek yanlış olmaz. Hayat kurtaran yapılarda kaliteli hazır betonun maliyeti tartışılamayacak kadar düşük.’’
RİSK TESPİTİ NASIL YAPILIR?
“Bakanlıkça lisans verilmiş bağımsız firmalar aracılığıyla binanızda inceleme yaptırabilirsiniz. Riskli Yapılar, 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nde yer alan ‘Riskli Yapıların Tespit Edilmesine İlişkin Esaslar ’a göre tespit edilmektedir. Konuyla ilgili Türkiye Hazır Beton Birliği’nin de yapmış olduğu çalışmalara değinen Onulay,’’ Türkiye Hazır Beton Birliği de bu alanda önemli bir görev üstlenmiş durumdadır. Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) tarafından özel ve kapsamlı Deprem Performans Raporu hazırlanabilmektedir. Beton laboratuvarında yapıların güvenli olup olmadığına dair denetimler yapılmaktadır. Yapılacak işlemlerin ardından Binaların Deprem Performansı Analiz Raporu ile mülk sahipleri, binasının depreme karşı ne kadar hazır olduğunu öğrenebilmektedir.”