Isıtma, soğutma ve havalandırma (HVAC) sektöründe devrim niteliğinde değişimler yaşanıyor. Akıllı bina sistemleri, IoT tabanlı çözümler, ısı pompaları ve hibrit sistemlerle enerji tüketimi minimuma inerken, karbon salımı düşürülüyor. DemirDöküm’ün Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ufuk Atan, yeni teknolojilerin sektöre nasıl yön verdiğini, sürdürülebilir çözümleri ve geleceğin HVAC trendlerini ST İnşaat Yapı & Malzeme Dergisi’ne anlattı.
FOTO: DemirDöküm’ün Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ufuk Atan
Günümüzde ısıtma, soğutma havalandırma (HVAC) sistemlerinde enerji verimliliğini artırmak için hangi yeni teknolojiler ve yenilikçi çözümler öne çıkıyor?
Enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik ürün geliştirme sürecimizin temelini oluşturuyor. Dolayısıyla çevreyi koruma ve enerji verimliliğini sağlama konusundaki sorumluluğumuzu ciddiyetle yerine getiriyoruz. Ar-Ge çalışmalarımızda, karbon ayak izini minimuma indirecek, enerji tasarrufunu en üst seviyeye çıkaracak teknolojilere odaklanıyoruz. Bu doğrultuda, yoğuşmalı kombilerimiz, ısı pompalarımız, VRF sistemlerimiz, soğutma ürün grubumuz yüksek enerji verimliliği sağlamak üzere tasarlanıyor. Bu ürünler hem fosil yakıt kullanımını azaltıyor hem de yenilenebilir enerji kaynaklarını destekleyen çözümler sunuyor.
Günümüzde enerji verimliliğini artırmada en etkili çözümler, birbiriyle entegre çalışan akıllı sistemlerden geçiyor. DemirDöküm olarak bu alanda odaklandığımız başlıklar, ısı pompaları, akıllı kontrol sistemleri ve yenilenebilir enerji entegrasyonu.
Isı pompaları, geleneksel sistemlere göre çok daha düşük enerji tüketimiyle yüksek verim sağlıyor. Özellikle elektrik enerjisini verimli kullanarak hem ısıtma hem soğutma ihtiyaçlarını karşılayan bu teknolojiler, karbon emisyonunu ciddi oranda azaltıyor. Bu alanda 10 yılı aşkın süredir yürüttüğümüz Ar-Ge yatırımları sayesinde pazara yeni nesil ürünler sunuyor, müşterilerimizin enerji maliyetlerini düşürmeye katkı sağlıyoruz.
Akıllı kontrol sistemleri de enerji verimliliğinde büyük rol oynuyor. Yeni nesil sensörler ve yazılımlar, kullanıcıların günlük rutinlerini öğrenerek cihazları otomatik olarak optimize ediyor. Böylece, yaşam alanları yalnızca ihtiyaç duyulan zamanda ve ihtiyaç duyulan ölçüde ısıtılıp soğutuluyor. Bu yaklaşım hem konfor standardını yükseltiyor hem de enerji sarfiyatını minimuma indiriyor.
Yenilenebilir enerji entegrasyonu ve hibrit çözümler önem kazanmaya devam ediyor. Bu sistemler fosil yakıtlara bağımlılığı azaltırken karbon ayak izini de küçültüyor. Hibrit sistemler sayesinde farklı kaynaklar bir arada kullanılarak enerji yönetimi en verimli şekilde yapılıyor.
DemirDöküm olarak hedefimiz, teknoloji ve tasarım odaklı yaklaşımımızla sektöre öncülük etmek, müşterilerimize çevre dostu, yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler sunmak. Bu anlayışla yürüttüğümüz Ar-Ge çalışmalarımızla, geleceğin HVAC dünyasını şekillendirecek yeni teknolojiler geliştirmeye devam edeceğiz.
Akıllı bina sistemleri ve IoT entegrasyonu, ısıtma-soğutma-havalandırma çözümlerinde nasıl bir dönüşüm sağlıyor?
Teknolojinin hızla ilerleyişi, yaşam alanlarındaki ısı konforunu da önümüzdeki süreçte daha fazla artıracak. Aslında buna köklü bir dönüşümün arifesindeyiz diyebiliriz. DemirDöküm olarak bu dönüşümün merkezinde yer alıyoruz.
Öncelikle, IoT tabanlı sistemler sayesinde kullanıcılar cihazlarını her an, her yerden kontrol edebiliyor. Mobil uygulamalar üzerinden sıcaklık, nem ve hava kalitesi gibi veriler anlık olarak izlenebiliyor, gerekli ayarlar hızla yapılabiliyor. Böylece hem konfor seviyesi yükseliyor hem de enerji tüketimi optimum düzeyde tutuluyor.
Akıllı sensörler ise iklimlendirmeyi farklı bir yöne götürüyor. Sensörler, binanın farklı bölgelerindeki koşulları sürekli analiz ediyor ve gerçek zamanlı raporluyor. Sistem bu verilere dayanarak ısıtma, soğutma ve havalandırma ayarlarını otomatik olarak optimize ediyor. Örneğin, güneş ışığı alan bölgelerde soğutma daha yoğun çalışırken, gölgede kalan odalarda enerji tasarrufu sağlanıyor.
Yakın bir gelecekte ise öncül bakım hizmetleriyle karşılaşacağız. Bu ne demek oluyor? Sistemler, olası arızaları henüz oluşmadan tespit edecek ve servis ekiplerimize bildirecek. Servis ekiplerimiz ise uzaktan teşhis yapabilecek. Bu sayede daha hızlı, daha etkili çözümler geliştirilecek, bakım maliyetleri düşecek, sistem kesintisiz bir çalışmaya kavuşacak.
Ayrıca önümüzdeki süreçte bütünsel bir iklimlendirme yaklaşımı izlenecek. Bu süreçte de bina yönetim sistemleri ön plana çıkacak. Bu sayede tüm HVAC bileşenleri birbiriyle uyumlu çalışacak.
Küresel ısınma ve karbon nötr hedefleri doğrultusunda HVAC sektöründe ne gibi sürdürülebilir uygulamalar hayata geçiriliyor?
DemirDöküm olarak, Türkiye'nin ısıtma ve soğutma alanında en köklü markasıyız. Sektöre birçok ilki kazandırmış bir marka 1954 yılından bu yana yurt içi ve yurt dışında ısıtma sektörünün gelişimine ve insanların hayatına önemli katkılarda bulunduk. Bu doğrultuda üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz. Sürdürülebilirlik stratejimiz doğrultusunda somut adımlar atıyoruz.
Türkiye'nin 140'ıncı Ar-Ge Merkezi'nin yer aldığı Bozüyük fabrikamızda çalışmalarımızı yüksek verimli ve düşük emisyonlu ürünlere yoğunlaştırdık. Yüksek verimliliğe ve düşük emisyona sahip ısı pompaları ve yeni nesil kombiler geliştiriyoruz. Bu ürünler, geleneksel sistemlere kıyasla önemli ölçüde daha düşük karbon salımı yaparken, kullanıcıların enerji faturalarını da düşürüyor. Soğutma grubumuzda ise SEER ve SCOP değerleriyle öne çıkan, enerji tasarrufu sağlayan inovatif çözümler sunuyoruz. Satışa sunduğumuz ürünlerle uzun yıllardır küresel ölçekte layık görüldüğümüz GOOD DESIGN ve GREEN GOOD DESIGN ödülleriyle onur duyuyoruz.
Üretim tarafında ise “yeşil” yaklaşımları devreye alıyoruz. Fabrikamızda atık yönetimi ve su tasarrufu projeleri uyguluyor, enerji verimli ekipman yatırımları yapıyoruz. Bu sayede karbon emisyonunu azaltırken, hammaddeleri ve doğal kaynakları daha verimli kullanıyoruz. Tüm bu çalışmalar, DemirDöküm’ün çevreye duyarlı, geleceğe değer katan bir marka olma vizyonunun somut yansımalarını oluşturuyor.
Türkiye’de ve dünyada HVAC sektörüne yönelik güncellenen yönetmelikler ve standartlar sektörü nasıl şekillendiriyor?
Üzerinde titizlikle çalışılıp hayata geçirilen yönetmelikler, güncellemeler ve standartlar, HVAC sektörünü daha yüksek enerji verimliliğine ve çevre dostu çözümlere yönlendiriyor. Dünyada özellikle Avrupa Birliği’nin ErP Yönetmeliği gibi düzenlemeler, üreticilerin ürün tasarımından malzeme seçimine kadar tüm süreçlerini yeniden şekillendiriyor. Enerji etiketlemesi ve çevresel etki gibi kriterlerin yasal çerçevede netleşmesi, sektör genelinde yenilikçi yaklaşımları teşvik ediyor.
Ülkemizde de benzer şekilde yönetmelikler sürekli güncelleniyor ve kalite standartları artırılıyor. Isıtma, soğutma ve havalandırma alanında belirlenen minimum verimlilik koşulları, üreticileri Ar-Ge faaliyetlerine daha fazla kaynak ayırmaya yönlendiriyor. Bu süreçte, düşük emisyon değerine sahip, yenilenebilir enerji entegrasyonunu destekleyen ve akıllı kontrol özellikleri barındıran çözümler öne çıkıyor.
DemirDöküm olarak, bu yasal düzenlemeleri sadece bir zorunluluk olarak değil, inovasyonu hızlandıran bir fırsat olarak görüyoruz. Ürün portföyümüzü küresel standartlara uyumlu hale getirirken, kullanıcılarımızın beklentilerini de aşmayı hedefliyoruz. Enerji verimli teknolojilerimiz ve sürdürülebilir üretim yaklaşımımızla, sektörün geleceğini şekillendiren öncü marka konumumuzu devam ettirmeyi hedefliyoruz.
Binalarda ısı geri kazanım sistemlerinin kullanımı ne kadar yaygın? Bu sistemler enerji tasarrufu açısından ne gibi avantajlar sağlıyor?
Isı geri kazanım sistemleri, sürdürülebilir bina teknolojilerinde önemli bir role sahip. Bu sistemlerin kullanımı özellikle ticari binalar, oteller ve hastanelerde giderek yaygınlaşıyor.
Enerji tasarrufu açısından en büyük avantajı, atık ısıyı tekrar kullanarak binanın ısıtma veya soğutma ihtiyaçlarını karşılaması. Bu sayede, dışarı atılan havanın içerdiği enerjinin önemli bir kısmı geri kazanılıyor ve toplam enerji tüketimi ciddi oranda düşüyor. Ayrıca, ısı geri kazanım sistemleri, binanın genel hava kalitesini artırarak konforu yükseltiyor.
Geri ödeme süreleri bina tipi ve kullanım şekline göre değişmekle birlikte, bu sistemler orta vadede kendini amorti eden yatırımlar olarak öne çıkıyor. Ayrıca LEED ve BREEAM gibi yeşil bina sertifikasyonlarında da avantaj sağlıyor.
Geleneksel HVAC sistemleriyle hibrit çözümler nasıl bir avantaj sağlıyor? Elektrik ve doğal gaz gibi farklı enerji kaynaklarını birleştiren sistemlerin sektördeki yeri nedir?
Hibrit sistemler, enerji verimliliği ve maliyet optimizasyonu açısından önemli avantajlar sunuyor. Bu sistemler, hava sıcaklığı ve enerji fiyatlarındaki değişimleri anlık izleyip, hangi enerji kaynağının o anda daha verimli olduğunu otomatik olarak belirliyor. Ilıman koşullarda ısı pompası devreye girerken, daha düşük sıcaklıklarda yoğuşmalı kombi çalışıyor. Bu “akıllı geçiş” sayesinde enerji tüketimi optimize ediliyor, tek bir kaynağa bağımlılık azaltılıyor, cihazların kullanım ömrü uzuyor ve kullanıcılar sürekli yüksek konfor elde ediyor.
Sektörde hibrit teknolojilere ilgi giderek artıyor; çünkü hem performans hem de çevresel etki açısından gelişmiş bir çözüm sunuyorlar. Üstelik hibrit sistemler, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişte kritik bir basamak işlevi de görüyor. DemirDöküm olarak, bu alandaki Ar-Ge çalışmalarımızı sürdürüyor ve geleceğin enerji altyapısına uygun, sürdürülebilir çözümler geliştirmeye devam ediyoruz.