HVAC sektöründe sürdürülebilirlik, enerji verimliliği ve çevresel etkilerin azaltılması açısından büyük önem taşıyor. Doğu İklimlendirme, karbon nötr üretim hedefleri doğrultusunda yenilenebilir enerji yatırımlarına devam ederken, yeni nesil filtreleme teknolojileri ve hibrit HVAC çözümleriyle sektörde öncü bir rol üstleniyor. Gelecekte, çevreci ve akıllı HVAC sistemlerinin yaygınlaşmasıyla enerji tüketiminin daha verimli hale getirilmesi bekleniyor. Doğu İklimlendirme Genel Müdürü Seçkin Tuncer Erdoğmuş, konu ile ilgili açıklamalarda bulundu.
FOTO: Doğu İklimlendirme Genel Müdürü Seçkin Tuncer Erdoğmuş
Erdoğmuş, Doğu İklimlendirme’nin çevresel sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda attığı adımları şöyle aktardı:
“Fabrikamızın çatısında kurulu 0,6MW kapasiteli Güneş Enerjisi panellerimiz ile toplam enerji ihtiyacımızın yüzde 80’ini karşılıyoruz. 2026 yılında bu kapasiteyi iki katına çıkararak karbon nötr bir üretim tesisine dönüşmeyi hedefliyoruz.”
Ayrıca, düşük küresel ısınma potansiyeline (GWP) sahip yeni nesil soğutucu akışkanların kullanımının yaygınlaştığını belirten Erdoğmuş, çevre dostu alternatiflerin öne çıktığını vurguladı:
“Yüksek GWP’ye sahip R-410A gibi gazlar yerine R-32 ve doğal soğutucu akışkanlar (örneğin R-290 – Propan) gibi çevreci seçenekler sektörde hızla yaygınlaşıyor. Bunun yanı sıra, yüksek verimli ısı pompaları, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla entegre çalışan sistemler ve enerji depolama çözümleri, HVAC sektöründe sürdürülebilirliğe katkı sağlayan en önemli teknolojiler arasında yer alıyor.”
Yeşil bina sertifikalarının önemine de değinen Erdoğmuş, uluslararası standartların sektör için yön belirleyici olduğunu dile getirdi:
“LEED ve BREEAM gibi yeşil bina sertifikaları, enerji verimli ve çevreci HVAC çözümlerinin benimsenmesini teşvik ediyor. Avrupa Birliği’nin Ecodesign ve ERP 2018 regülasyonları ile Türkiye’de Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği gibi düzenlemeler, enerji verimliliği yüksek sistemlerin kullanımını yaygınlaştırıyor.”
Yeni Nesil Filtreleme ve Havalandırma Çözümleri
Kapalı alanlarda hava kalitesinin artırılmasının önemine vurgu yapan Erdoğmuş, gelişmiş filtreleme teknolojilerinin bu alandaki rolüne dikkat çekti:
“HEPA filtreler, elektrostatik filtreler, UV-C ışık sistemleri ve aktif karbon filtreler, havadaki partikülleri, mikroorganizmaları ve zararlı gazları etkili bir şekilde temizleyerek sağlıklı iç mekânlar sunuyor. Özellikle UV-C ışık sistemleri, bakteri, virüs ve küf gibi mikroorganizmaları yok ederek hava yoluyla taşınan hastalıkların yayılmasını engelliyor.”
Havalandırma sistemlerinde akıllı sensör teknolojilerinin kullanımının arttığını belirten Erdoğmuş, bu sistemlerin hava kalitesini anlık olarak izleyerek enerji tasarrufu sağladığını ifade etti. Plazma iyonizasyon sistemlerinin de gelecekte HVAC teknolojileriyle daha entegre hale geleceğini belirterek, bu sistemlerin hastaneler, okullar, ofisler ve konut projelerinde önemli bir yer tutacağını söyledi.
Hibrit HVAC Sistemleri ile Verimlilik Artıyor
Geleneksel ve yenilenebilir enerji kaynaklarını birleştiren hibrit HVAC sistemlerinin avantajlarına değinen Erdoğmuş, bu sistemlerin enerji maliyetlerini optimize ettiğini belirtti:
“Hibrit sistemler, hava koşullarına göre en uygun enerji kaynağını otomatik olarak seçerek verimliliği artırıyor. Örneğin, ısı pompalarıyla kombine çalışan doğal gazlı kazan sistemleri, kış aylarında doğal gaz kullanırken, ılıman havalarda ısı pompaları devreye girerek enerji tüketimini optimize ediyor.”
Güneş enerjisi destekli HVAC sistemlerinin işletmelere maliyet avantajı sağladığını da ekleyen Erdoğmuş, IoT destekli akıllı bina otomasyon sistemlerinin hibrit HVAC çözümlerini daha verimli hale getirdiğini vurguladı.