Türkiye'de kentsel dönüşüm konusunda büyük bir atılım gerçekleştirildiğini belirten Sisdec Kıdemli Kurucu Ortağı, İnşaat Yüksek Mühendisi Mert Hacıemiroğlu, güçlendirme yöntemlerinin önemine dikkat çekti. Hacıemiroğlu, her binanın yıkılıp yeniden yapılmasının şart olmadığını, bazı binaların güçlendirme ile depreme dayanıklı hale getirilebileceğini vurgulayarak, "Çapraz sistemler ve viskoz damperler gibi yenilikçi yöntemler sayesinde yapıların çerçeve sistemine entegre edilebilen güçlendirme çözümleri uygulanabiliyor. Üstelik, bu işlemler sırasında binaların tamamen boşaltılması gerekmiyor, böylece özellikle sanayi yapılarında üretim kesintisi yaşanmıyor" dedi.
FOTO: Sisdec Kıdemli Kurucu Ortağı, İnşaat Yüksek Mühendisi Mert Hacıemiroğlu
6 Şubat Depremi Sonrası Talep Arttı
Hacıemiroğlu, 6 Şubat depreminin ardından güçlendirme sistemlerine olan talebin arttığını belirterek, "Türkiye, inşaat sektöründeki bilgi birikimiyle dünya çapında başarılı işler yapıyor. Ancak güçlendirme projeleri sıfırdan bina inşa etmekten daha detaylı ve hassas bir çalışma gerektiriyor. Doğru uygulamalar için nitelikli personele ihtiyaç var ve bu alanda yetişmiş insan kaynağını artırmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Güçlendirme Maliyeti ve Yapı Stokunun Durumu
Güçlendirme projelerinin maliyetlerine de değinen Hacıemiroğlu, "Eskiden, bir binanın güçlendirme maliyeti toplam maliyetin yüzde 40’ını aşıyorsa yıkım ve yeniden yapım öneriliyordu. Ancak bazı yapılar, çeşitli sebeplerle yıkılıp yeniden inşa edilemiyor. Bu noktada, yenilikçi güçlendirme yöntemleri devreye giriyor" diye konuştu.
1950'li ve 1960'lı yıllardan kalma yapı stokunun beton dayanımının günümüz standartlarının çok altında olduğuna dikkat çeken Hacıemiroğlu, "Yeni nesil güçlendirme sistemlerinin uygulanabilmesi için mevcut binanın yeterli yapısal bütünlüğe sahip olması gerekiyor. Aksi takdirde yıkım kaçınılmaz oluyor" dedi.
Sismik İzolasyon ve Yenilikçi Güçlendirme Teknikleri
Depreme dayanıklılığı artıran sismik izolasyon sistemlerinin önemini vurgulayan Hacıemiroğlu, "Özellikle yeni yapılarda, kurşun çekirdekli veya sürtünme bazlı izolasyon sistemleri sayesinde depremin bina üzerindeki etkisi önemli ölçüde azaltılabiliyor. Ancak mevcut binalara bu sistemlerin entegrasyonu daha karmaşık bir süreç gerektiriyor" ifadelerini kullandı.
Apartman yöneticilerinin doğru kararlar alabilmesi için yetkin mühendislerden ve inşaat mühendisleri odasının yayınladığı listelerden destek almaları gerektiğini belirten Hacıemiroğlu, "Güçlendirme projelerinde hızlı ancak eksik değerlendirme yöntemlerinden kaçınmalı, güvenilir mühendislerle çalışılmalıdır" diyerek sözlerini tamamladı.
