CC-Link teknolojisinin dünyadaki tüm endüstriyel katmanlara yayılmasını hedefleyen Japonya merkezli CLPA (CC-Link Partner Association), gelişmiş protokolü sayesinde maliyetleri optimize ederek üretimde rekabet gücünün artırılmasında belirleyici bir rol üstleniyor. Kontrol ve üretim verilerini yüksek hızda ileterek kesintisiz haberleşme sağlayan CC-Link teknolojisinin rekabette kaldıraç görevi gördüğünü ifade eden CLPA Türkiye Müdürü Tolga Bizel, global olarak söz sahibi olmanın Endüstri 4.0’a uyumlu haberleşebilen fabrikalar sayesinde mümkün olacağının altını çizdi.
DAHA AZ KAYNAK, DAHA YÜKSEK VERİM VE KALİTE
Bugünün dünyasında rekabet kabiliyeti yüksek üretim konjonktüründe belirleyici olan ana unsurun hızlı haberleşebilen cihazlar olduğuna dikkat çeken Tolga Bizel; “Üretim sadece ham madde ve insan gücü ile yürütülen bir mesele olmaktan çoktan çıktı. Artık karanlık fabrikalarda cihazlar arasındaki iletişimden elde edilen verilerin yönetilmesi ve kişiselleşen ihtiyaçlara cevap veren dijital üretim bantlarının esnek yetenekleri söz konusu. Bu ekosistemi sağlayabilen firmalar giderek keskinleşen rekabet koşullarına uyum sağlayabiliyor ve dünyanın değişen dinamikleri karşısında ayakta kalabiliyor. Bu noktada firmaların girdi ve çıktılarını optimize ederek kaynaklarını en efektif şekilde yönetmelerini sağlamak üzerine kurgulanan CC-Link IE TSN’in küresel rekabette çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü haberleşme protokolleri tüketici beklenti ve ihtiyaçlarına daha hızlı cevap veren özelleştirilmiş ve yerelleşen üretim, daha az hata, daha az kaynak kullanımı ve daha yüksek kalite ile verimli imalat ve yeniliklere hızla adapte olunabilen bir yapı oluşturuyor” şeklinde konuştu.
HIZI VE GÜVENLİĞİ İLE ÜRETİM KABİLİYETİNİ ÜST SEVİYEYE TAŞIYOR
Üretim hattındaki kayıp zaman ve kaynakları optimize eden CC-Link teknolojisinin rekabet üstünlüğü sağlamadaki rolüne vurgu yapan Tolga Bizel; “Bu sistem, saniyede 100 megabit ile haberleşebilen endüstriyel haberleşme sistemlerinden tam 10 kata kadar daha hızlı sonuç sunuyor. Yüksek hızlı ve büyük hacimli iletişim kabiliyeti, üretimde kayda değer artış sağlarken üretim hattının durmasından kaynaklanan maliyetlerden kaçınılmasını da mümkün kılıyor. Gıda, ilaç, beyaz eşya, otomotiv ve bina otomasyonu gibi endüstrinin farklı kollarında makine ve proses kontrolü için nominal çözümler sunan bu ileri teknoloji, üretim zincirinden tedarikçi ağına ve müşteriye uzanan kadar tüm sürecin çok daha çevik koşullar altında yönetilmesini sağlıyor. Sürücü kontrol performansını en üst düzeye çıkaran bu teknoloji, doğrudan üretim süresini kısaltarak firmalara aynı sürede daha fazla üretim yapma imkânı veriyor. Kesintisiz bir şekilde çalışarak fabrikaların üretim süreçlerini maksimize eden bu haberleşme protokolü, yeni endüstri çağında sürdürülebilir kalkınma için gerekli alt yapıyı sağlıyor.” dedi.