Hem ülkemizde hem de uluslararası arenada cam ambalaj sektöründe öncelikli tercih edilen oyunculardan biri olma yolunda hızla ilerleyen ve başta Orta Doğu, Avrupa ve Afrika ülkeleri olmak üzere 40’tan fazla ülkeye ihracat yapan GCA, üretim sürecinde sürekli topladığı verileri analiz ederek, sonuçlara göre proses iyileştirmeleri yapıyor. Her proses noktasında özel takip sistemleri ve sensörlerden yararlanarak hem üretim sürecinin verimliliğini arttırmak hem de kaliteyi maksimize etmek için her türlü veri ve istatistiksel analiz yeteneklerine sahip olduklarını ifade eden GCA Genel Müdürü Dr. Abdullah Gayret, “Bu sayede çalışanlarımızın tekrarlı görevlerden ziyade katma değerli işlere yönelmesini sağlayabiliyor, otomatize edilen operasyonlar ile süreçlerde oluşabilecek aksaklıkları proaktif şekilde öngörebiliyor ve önüne geçebiliyoruz” dedi. Dr. Abdullah Gayret GCA’nın 2023 planlarını paylaştı.
Abdullah Bey, şirketinizin yapılanmasını anlatmanızı rica ediyoruz. Şirketiniz alanında ne gibi ilklere imza attı?
Temelleri 2015 yılında atılan GCA, Gürok Grubun 25 yılı aşkın süredir sofra camı üretiminden edindiği birikim ve deneyimini cam ambalaj sektöründe de yenilikçi bir yaklaşımla devam ettiriyor. GCA olarak sadece ülkemizde değil dünya çapında da önemli başarılara imza atarak, uluslararası arenada cam ambalaj sektöründe öncelikli tercih edilen oyunculardan biri olma yolunda hızla ilerliyoruz. Başta Orta Doğu, Avrupa ve Afrika ülkeleri olmak üzere 40’tan fazla ülkeye ihracat yapıyor, Ar-Ge alanında gerçekleştirdiğimiz etkin ve sürdürülebilir çalışmalarımızla ülkemizdeki cam ambalaj sektörünü ileriye taşıyacak projeleri başarıyla yürütüyoruz. Yaptığı farklı çalışmalarla ulusal ve global tasarım ödüllerine layık görülen GCA olarak, üyesi olduğumuz Avrupa Cam Ambalaj Üreticileri Federasyonu’nda (FEVE) global bir rol üstleniyoruz. Tasarımdan satış pazarlama faaliyetlerine kadar tüm süreçlerinde ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi ve BRC/IoP Ürün Güvenliği Yönetim Sistemleri’ne uygun çalışıyoruz.
İş gündeminizi öğrenebilir miyiz? 2022 yılını nasıl tamamladınız, şirketiniz açısından değerlendirir misiniz?
GCA olarak tesislerimizde, Amerika, Avrupa ve Türkiye’de faaliyet gösteren global oyuncuların sahip olduğu en son teknolojilere biz de sahibiz. Yaklaşık 30 yıldır geliştirdiğimiz cam tecrübemizi, cam ambalaj sektörüyle daha da zengin bir hale getirdik. Birikim ve tecrübe olarak geldiğimiz noktayı, Ar-Ge projeleriyle daha da ileri götürmek için çaba harcıyoruz. Böyle bakınca sektörün lider oyuncularıyla aramızda çok fark olduğu söylenemez, benzer altyapılara ve benzer donanımlara sahibiz ve gelişime açığız. Tüm bu özellikleri bulunduran GCA için, 2022 yılının ilk yarısı hem yurt içi hem de yurt dışı pazar talebinin güçlü olduğu bir dönemdi. Ancak dünyada olduğu gibi ülkemizde de enerji maliyetlerinin hızlı yükselişi ve yüksek enflasyon tüm üreticilerin rekabetçiliğini düşürdü. Buna rağmen Türkiye’deki cam ambalaj sektöründeki ihracat ortalaması yüzde 25’ler baremindeyken, biz bu yıl içinde bu ortalamanın da üzerinde bir ihracat pazarına ulaşarak hedefimizi yakaladık.
Yakın dönemde ne tür bir yatırıma imza attınız? Bu yatırımın çıktılarını rakamlarla paylaşır mısınız? 2023 dönemi için varsa yeni yatırım planlarınızı ve hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
GCA her geçen yıl ihracattaki payını artırıyor. 20 Aralık 2022 tarihinde Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) 4. İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde cam ambalaj kategorisinde 2021 yılında en yüksek İhracat yapan 2. firma ve ihracatını en fazla artıran firma ödüllerine layık görüldük. Dünyada cam ambalaj sektörünü ele aldığımızda yaklaşık 100 milyon tonluk bir pazardan bahsediyoruz. Züccaciye üretimi dünyada cam sektörünün yüzde 3’ü ila yüzde 5’ini oluştururken cam ambalaj üretimi sektörün yaklaşık yüzde 50’sini oluşturuyor. Cumhuriyetimizin 100. Yılı olan 2023’te ülkemizi global pazarlarda daha da iyi temsil etmek istiyoruz. GCA olarak, büyümeye devam ediyor ve proseslerimizin dünyadaki en yüksek teknoloji seviyesinde kalması için kendimizi daima güncel tutuyoruz. Şimdilik 40’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Ciromuzun yaklaşık yüzde 30’u ihracattan karşılanıyor. Son bir yılda ihracat yaptığımız ülkelere Orta Amerika, Güney Amerika ve Meksika’yı da ekledik. Türkiye’de ürettiğimiz cam ambalajı dünyaya satma vizyonumuz doğrultusunda ihracat yaptığımız ülke sayısını önümüzdeki dönemde 40’tan 50’ye çıkartmayı hedefliyoruz.
Tesisinizdeki üretim süreçlerini anlatır mısınız?
Üretimin ilk aşaması harman hazırlama sürecidir. Camın ana hammaddesi silis kumu üzerine, diğer hammaddeler ve cam kırığı eklenir ve bir harman oluşturulur. Bu oluşturulan harman daha sonra yakıt olarak doğal gaz kullanan ve iç sıcaklığı yaklaşık 1500 derece civarında olan ergitme fırınlarımıza beslenir. Üretim parametrelerine göre değişkenlik göstermekle birlikte, camın şekillendirme süreci 1100 derece dolaylarında başlar. Şekillendirilen ürün 500 derece sıcaklık dolaylarında tavlama fırınlarında gerilim giderme işlemine tabii tutulur. Daha sonrasında otomatik kalite kontrol makinaları yardımı ile müşteri kalite şartnamelerine göre kalite kontrolü yapılır ve ürünler paketlenip müşteriye sevk edilmek üzere depoya aktarılır.
Sıfır duruş ve sıfır hata ile kaliteli, hijyenik üretim adına ne tür metod ve sistemler kullanılıyor? Ölçüm kontrol-emniyet gibi konularda hangi proses otomasyonu teknolojilerinden yararlanıyorsunuz? Bu teknolojiler üretime, kaliteye ve verimliliğe ne tür katkılar sunuyor?
Cam ergitmenin doğası gereği 7/24 üretim olduğu için; planlı bakımlar, müşteri talebine göre belirlenen imalat prosesi değişimleri gibi zaruri ve arızi duruşlar haricinde üretimimiz durmuyor. Arızi duruşları azaltmak adına; yatırım süreçlerinde proses içerisinde yer alan makinaları seçerken sektörün en önde gelen firmalarının son teknolojilerini kullanmak üzere anlaşmalar yapıyoruz. Bununla birlikte yeni teknolojileri sürekli takip ediyor, hem kendi TeknoPark ekibimizle hem de danışmanlık hizmeti aldığımız paydaşlarımızla çalışarak bize fayda sağlayacak tüm sistemleri ve otomasyon olanaklarını üretim prosesimize entegre etmeye çaba gösteriyoruz.
Gıda ile temas eden birincil ambalaj malzemesi üretiyor olmamız sebebiyle, ürün güvenliğine ve hijyenine verdiğimiz önem had safhada. Üretim sistemlerimiz uluslararası seviyede standartları belirleyen İngiltere Perakendeciler Birliği (BRC, British Retailer Consortium) tarafından AA derece ile sertifikalandırılmıştır. Bu sertifika; tesislerimizde üretilen ürünlerin fiziksel veya kimyasal olarak herhangi bir bulaşma olmaksızın iş ortaklarına sunulduğunu belgeler. Üretim hattımızdan çıkan tüm ürünlerimiz, özel sensörler ile donatılmış kalite kontrol makinaları kullanılarak kalite kontrolden geçer ve belirli frekanslarda laboratuvarımızdaki özel ekipmanlarla yaptığımız testlere tabii tutulur. Bu sayede iş ortaklarımıza ve son tüketiciye güvenli ve kaliteli ürün ulaştırdığımızdan emin oluruz.
Sürekli olarak üretim sürecinde topladığımız verileri analiz ederek, buradaki sonuçlara göre proses iyileştirme yapıyoruz. İlgili verilere anlık ulaşım olanağı ve uyarıcı sistemlerin yardımıyla olası sorunlara tepki verme süremizi olabildiğince aşağı çekiyor ve hızlı bir şekilde aksiyon alıyoruz.
Tesisinizde enerji maliyetlerinizi düşürmek için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Kendi enerjinizi üretmek için bir yatırım planınız var mı? Yakın dönemde böyle yatırım yaptıysanız sonuçlarını paylaşır mısınız?
Cam ambalaj üretimi, işin doğası gereği son derece yoğun enerji gerektiren bir süreç. Hem çevreci bakış açısıyla hem de maliyetlerimizi düşürmek adına sürekli çalışmalar yapıyoruz. Rejeneratif fırınlarımız sayesinde yanma gazlarının ısıtılmasında atık ısıyı kullanarak enerji verimliliği ve emisyon azaltımı sağlıyoruz. Bunun yanı sıra, atık ısı kazanlarımız ile hem sıcak su hem de ısınma ihtiyacımızı karşılıyoruz.
Cam kırığı, cam ambalaj üretimindeki enerji maliyetlerinin azaltılması konusunda çok önemli bir rol oynuyor. Ülkemizde maalesef düşük olan cam kırığı geri kazanım oranlarını arttırmak adına, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı nezdinde farklı sistemler hayata geçiriliyor. Biz de Bakanlığımız ile iletişim halinde olarak, Park Cam ve Bircam Vakfı’yla yürüttüğümüz ambalaj atığı toplama ve geri dönüşüm projesi olan EKOMAT Projesi’ni pilot şehir olarak Yalova’da başlattık. Günümüz itibariyle 900 binden fazla atığın geri dönüştürülerek ekonomiye geri kazandırılmasını sağladığımız projemiz, halen devam etmekte.
Global arenada da Avrupa Cam Ambalaj Üreticileri Federasyonu (FEVE) nezdinde yüzde 80 elektrik enerjisiyle çalışarak emisyonları yüzde 60 oranında düşürecek ilk büyük çaplı cam ambalaj fırını olan “Geleceğin Fırını” projesini gündeme almak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu projenin hem endüstri hem de sürdürülebilirlik adına çok önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz.
Makina parkurunuz hakkında bilgi vererek, son dönemde bu alanda yaptığınız yatırımları ve sağladığı avantajları anlatır mısınız?
Makina parkurumuz fırın, ürün şekillendirme, kalite kontrol ve paletleme sistemlerinden oluşuyor. Üretim hatlarımızda servo motor ile çalışan, ürünü kalıplar ve hava vasıtası ile şekillendirerek ürüne nihai şeklini veren makinalar bulunmakta. Bu makinalardan çıkan ürünlerin her biri, doğrusal bir konveyörde ilerleyerek birbirinden farklı yetkinliklere sahip kalite kontrol makinalarından geçerek paletlemeye hazır hale getiriliyor. Bu noktada müşteri talepleri doğrultusunda belirlenen spektlere göre palete diziliyor ve sevkiyata hazır hale getiriliyor.
2021 yılında faaliyete aldığımız yeni fırınımız ile yeni makina parkurumuzu hem üretim hem de kalite tarafında yine en son teknoloji, ekipman ve makinalar ile donattık. Görüntü işleme ve buna bağlı kalite kontrollerin gerçekleştirilmesi konusunda teknolojiyi yakından takip ediyor olmak, bizlere fayda sağlıyor. Bu konuda sektörün önde gelen tedarikçileri ile çalışıyor, tedarikçi seçimine oldukça hassas yaklaşıyoruz.
Teknoloji konusunda ilgili fuarları yakından takip ediyor ve ilgili ekiplerimiz ile beraber geniş katılım sağlayarak, burada hem yeni teknolojileri inceliyor hem de tedarikçiler ile yeni iş ortaklıkları geliştirmeye çalışıyoruz. Teknolojilerin prosesimize entegre edilmesi ve içselleştirilmesi konusunda tüm paydaşlar ile beraber çalışma yapmanın gerekliliğine çok inanıyoruz. Bu bağlamda hem inovatif ürünlerin yakından takibi hem de geliştirme çalışmaları için kendi bünyemizde bulunan konuya odaklı mühendislerimiz, detaylı çalışmaları gerçekleştiriyor.
Depolarınızda operasyon süreçlerini hızlandırmak ve doğru sevkiyatı sağlamak adına ne tür donanım ve yazılımlardan yararlanıyorsunuz?
Depolarımızda donanım olarak yüzde 100 elektrik enerjisi ile çalışan forkliftler ve radyo frekanslı el terminalleri kullanıyoruz. Ürünlerin depoya kabul süreci, stoklanması, depo iç transferleri ve diğer işlemler radyo frekanslı el terminallerinin yardımıyla, ERP sistemimiz ile entegre şekilde ilerliyor.
Bunun dışında yakından takip ettiğimiz ve yüksek seviyede tutmaya gayret gösterdiğimiz müşteri deneyimimizi bir seviye daha yukarı çıkarabilmek adına, sevkiyat alanında yeni bir yazılım projesi başlattık. Bu projeyle iş ortaklarımızla olan lojistik operasyonlarımızı dijital araçların yardımıyla bir adım daha öteye götüreceğimize inanıyoruz.
Sanayinin Dijital Dönüşümü vizyonunuz nedir? Varsa pilot uygulamalarınızdan bahseder misiniz?
Her sektör gibi, cam üretim sektörü de endüstri 4.0 ile beraber dijitalleşmenin etkilerini olumlu yönde hissediyor. GCA olarak, üretim proseslerinde tam otomatik makinaların kullanımıyla üretim süreçlerinin otomatize edilmesinin yanı sıra, iş ortaklarımıza kattığımız değeri arttırmak için de dijitalleşmeden yararlanıyoruz. Üretim sahasında dijital olarak anlık topladığımız verileri süreçlerimizi iyileştirmek ve iş ortaklarımıza daha iyi hizmet verebilmek adına sürekli olarak analize tabi tutuyoruz. Dijital dönüşümden alabileceğimiz değeri sadece üretim sahasıyla kısıtlamıyoruz. Sevkiyat projeleri ile sevkiyat süreçlerimizi daha fazla dijitalleştiriyoruz. Mevcut durumda en modern müşteri deneyim takibi araçlarını kullanarak iş ortaklarımızla operasyonlarımızı verimli kılıyoruz. En ileri teknoloji CRM sistemimizi her yıl daha da efektif hale getirecek projeler gerçekleştiriyoruz. Kısacası Dijital Dönüşümü üretimin ilk adımından, ürünlerimiz teslim edilene kadar iş ortaklarımıza daha fazla değer katabilmek adına uçtan uca kucaklıyor; artan ivmede süreçlerimize entegre ediyoruz.
Üretim süreçlerinizde robot kullanıyor musunuz? Kullanıyorsanız robot yatırımının getirdiği avantajlar nelerdir?
Otomasyon sistemleri; endüstri, bilim ve yönetim alanlarında tekrarlayan işlerin insan gücü ile değil, otomatik olarak makinalarla yapılmasını sağlayan sistemlerdir. Ürün güvenliği ve hijyeni merkeze koyduğumuz bakış açısıyla tesislerimizde tam otomasyon sistemi kullanıyor, cam damlasının oluşmasından depolama sürecine kadar tüm süreçler otomasyon vasıtası ile manuel işlem olmadan yürütüyoruz. Her proses noktasında faydalandığımız özel takip sistemleri ve sensörler vasıtası ile hem üretim sürecinin verimliliğini arttırmak hem de kaliteyi maksimize etmek için her türlü veri ve istatistiksel analiz yeteneklerine sahibiz. Bu sayede çalışanlarımızın tekrarlı görevlerden ziyade katma değerli işlere yönelmesini sağlayabiliyor, otomatize edilen operasyonlar ile süreçlerde oluşabilecek aksaklıkları proaktif şekilde öngörebiliyor ve önüne geçebiliyoruz.