“2022 yılında ülkemizde e-ticaret hacmi bir önceki yıla göre yüzde 109’luk bir artışla 800,7 milyar TL olarak gerçekleşti. Perakende e-ticaret hacmi ise 458 milyar TL olarak gerçekleşti. Yani bu ticaretin yüzde 57 gibi büyük bir kısmını depolanabilir ürünler oluşturdu. Resmi kaynaklara göre ülkemizde e-ticaret faaliyetinde bulunan toplam 550 bine yakın işletme bulunuyor. Verdiğim bu bilgilerden yola çıkarsak bu işletmelerin yüzde 57’si depoya ihtiyaç duyuyor. Nereden bakılırsa bu da 300 bine yakın e-ticaret işletmesinin depoya ihtiyaç duyduğu anlamına geliyor.” diyen Coldwell Banker Yıldız Gayrimenkul Danışmanı Muhammed Büyükgöz, Coldwell Banker Yıldız'a yılın ilk yarısında gelen 10 ticari gayrimenkul talebinden 7'sinin depo için olduğunu ifade ediyor. Büyükgöz, depolama sektöründe yaşanan krizin gayrimenkul izdüşümüne ve geleceğine ilişkin değerlendirmelerini paylaştı.
“DEPO YATIRIMI KONUSUNDA ZORLUKLAR YAŞANIYOR"
Yaşanmakta olan depo krizine ilişkin görüşlerini paylaşan Muhammed Büyükgöz, "Sadece ülkemizde değil tüm dünyada depolama sorunu, özellikle lojistik ve tedarik zinciri sektörlerini etkileyen önemli bir sorun. Bu sorunun bazı ana nedenleri var. Örneğin, ticaret hacmi sürekli olarak büyüyor. Bu büyüme, depo talebinin artmasına neden oluyor. Bir diğer sebep ise pandemi ve Rusya-Ukrayna krizi… Bilhassa COVID-19 pandemisi sırasında, bazı sektörler küresel olarak zorluklarla karşılaştı. Ürün tedariğinde kesintiler, talep dalgalanmaları ve teslimat zorlukları gibi sorunlar depo bulma sürecini karmaşıklaştırdı. Türkiye'deki ekonomik büyüme de depo alanına olan talebi artırdı. Şimdilerde yerel üreticiler ve dağıtım şirketleri, daha fazla depo kapasitesine ihtiyaç duyuyorlar. Üstelik bazı bölgelerde, depo altyapısı yetersiz veya depo alanlarının sınırlı olması nedeniyle talebi karşılayacak uygun depo alanları da bulunmuyor. Bu sorunların yanında, yaşadığımız küresel enflasyonist süreç ve yüzyılın felaketi olarak nitelendirdiğimiz milletimizi derinden etkileyen deprem süreci de gayrimenkul fiyatlarını olumsuz etkiledi. İşletmeler depo yatırımı konusunda zorluklar yaşıyor. Krediye erişim konusu da bir diğer zorluk oldu. Hizmet verenler kadar hizmet alanlar da zorluk çekiyor. Bazen depo alanlarının kiralanması, yüksek maliyetli bir iş olabiliyor. Kiralama fiyatlarının yükselmesi, bazı işletmelerin uygun depo alanları bulma konusunda zorlanmasına neden oluyor." dedi.
Kısa vadeli çözümler sadece bir pansuman etkisi gösterir. Daha kalıcı adımların atılması ve daha kalıcı yatırımların olması gerekiyor.
Bununla birlikte, bu sorunların, tedarik zinciri yönetimi ve lojistik sektöründeki profesyonellerin Türkiye'de depo bulma konularında daha fazla stratejik yaklaşımlar geliştirmesine neden olduğunu söyleyen Büyükgöz, "Aynı zamanda bu tür sorunlar, lojistik ve depolama sektörünün büyümesine ve gelişmesine olan ilginin artmasına da yol açtı. Tabii kısa vadeli çözümler sadece bir pansuman etkisi gösterir. Daha kalıcı adımların atılması ve daha kalıcı yatırımların olması gerekiyor. Bu süreç bireysel yaklaşımlarla aşılabilecek bir süreç olmaktan uzak. Bu konuda tüm profesyonellerin ortak adım atması gerekir. Olası bir krizle mücadele için yatırımların bir gayrimenkul danışmanıyla ele alınması çok isabetli bir karar olacaktır. Çünkü sahada aktif olmamız dolayısıyla ihtiyacı çok iyi biliyoruz." şeklinde konuştu.