Ülkemizin ve dünyanın deprem gerçeğine çözüm sunmak ve tüm yapıların daha da güçlü olmasına katkı sağlamak adına hem insan hayatı hem de ekonomi açısından büyük yıkım yaşanmasını önlemek için üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam eden FİXA Yapı Kimyasalları, hafif-orta hasarlı yapıların kolon, kiriş ve döşemelerin tamiri ve güçlendirilmesinde kullanılan Carbofix Tex ürün grubunu geçtiğimiz aylarda pazara sundu. FİXA Yapı Kimyasalları Kurucusu ve CEO'su Ali Murat Ekin ile hem güçlendirme alanındaki Carbofix Tex ürünleri hem de deprem güçlendirme üzerine konuştuk...
“OLASI BİR DEPREMDE YAPILARIN EN AZ TAHLİYE EDİLEBİLECEK KADAR DAYANIKLI OLMASINI SAĞLAMAK GÜÇLENDİRME ALANININ HEDEFİDİR”
Geçtiğimiz aylarda yaşadığımız deprem felaketinden sonra yapılarda güçlendirme konusu yeniden gündeme geldi. Güçlendirme nasıl yapılır, ne tür ürünler kullanılır?
Binaların öncelikle deprem ve diğer etkilere karşı dayanıklı bir şekilde inşa edilmeleri gerekir. Yönetmeliklerin hepsi bunu sağlamayı hedeflemektedir. Ancak zaman içerisinde binalarda, özellikle taşıyıcı elemanlarda yıpranma olur, binalar eski dayanıklılığında değildir. Güçlendirme, binaların, yapıların ve alt yapıların sismik dayanıklılığını artırmak için çeşitli mühendislik ve mimari önlemlerin uygulanmasını içerir.
Bugüne baktığımızda ise şubat ayında yaşadığımız ve büyük yıkımlarla sonuçlanan bir deprem yaşadık. Bu deprem ülkemizin bugüne kadar yaşadığı en büyük depremlerden birisi oldu. Ülkemizin çoğunluğu deprem kuşağında yer aldığı için gözler yeniden bu konuya çevrildi. Şubat ayında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan araştırmaya göre maalesef Türkiye’de binaların yaklaşık yüzde 70’i depreme dayanıklı değil. Bunun da yüzde 20’si ise ciddi hasarlı. Bu binaların yıkılıp tekrardan yapılmasının devlete maliyeti ise yaklaşık 400 milyar dolar.
Tüm binaların yıkılıp yeniden yapılması pek çok açıdan altından kalkılabilecek bir iş değil. Öte yandan olası bir depremde binanın hasar görse bile ayakta kalabilmesi, içinde yaşayanların zarar görmeden, diğer bir deyişle yaralanmadan binadan çıkabilmeleri en kritik olan unsur. Bu nedenle olası bir depremde yapıların en az tahliye edilebilecek kadar dayanıklı olmasını sağlamak güçlendirme alanının hedefidir.
“GÜÇLENDİRME YAPILACAKSA HANGİ YÖNTEMİN VE ÜRÜNLERİN KULLANILACAĞININ KARARININ TESTLERİN SONUCUNA GÖRE ALINMASI UYGUNDUR”
Güçlendirme ve yeniden yapım kararı neye göre verilir?
Güçlendirme, maliyetlerin bu kadar çok arttığı dönemde uygulanabilecek en makul yöntemdir. 1999 depreminden sonra statik hesapları yeni yönetmeliğe göre yapılmaya başlandı. Beton kalitesi daha sıkı kontrol altına alındı. Bu tarihten önce yapılan binaların mutlaka uzmanlar tarafından dayanıklılık testlerinin yapılması gerekmektedir. Güçlendirme yapıp yapmama kararının, güçlendirme yapılacaksa hangi yöntemin ve ürünlerin kullanılacağının kararının testlerin sonucuna göre alınması uygundur. Bu testlerin ise mutlaka deprem mühendisliği alanında uzman ve yetkin İnşaat Mühendisleri tarafından yapılması gereklidir.
“YAPI KİMYASALI ÜRÜNÜ ARASINDAN KULLANIM AMACINA EN DOĞRU ÜRÜNÜN SEÇİLMESİ VE EN DOĞRU ŞEKİLDE UYGULANMASI GEREKİR”
Yapıların depreme karşı dayanıklılığının artırılması için kullanılan yapı kimyasallarının önemi nedir?
Yapılarda kullanılan donatılar, zaman içerisinde su ve nem etkisiyle korozyona uğrayabilir. Korozyon, binaların ömrünü kısaltır ve deprem gibi şartlar karşısında dayanıklılığını azaltır. Binaların uzun ömürlü olması ve taşıyıcı elemanlarının uzun yıllar dayanıklılığını koruyabilmesi için doğru su yalıtımı uygulamalarıyla donatının herhangi bir yoldan sızan su ya da oluşan nemin zararlarından korunması çok önemlidir. Başta da belirttiğimiz gibi binanın yapımı sırasında doğru ve etkili izolasyon hayati derecede kritik bir unsur. Bunun için farklı amaçlarla ve yapının farklı yerlerinde kullanılabilecek çok sayıda yapı kimyasalı ürünü arasından kullanım amacına en doğru ürünün seçilmesi ve en doğru şekilde uygulanması gerekir. Bu nedenle yapı kimyasalları ürünleri çok geniş bir yelpazede sunulur. Betonun sağlam ve kaliteli olması da binanın depreme dayanımını olumlu etkiler. Kaliteli çimento, kaliteli agrega, yıkanmış ve elenmiş kum, karışımın homojen olması yanı sıra betona sonradan katılacak likit beton katkıları da binanın deprem dayanımına olumlu etki yapar.
Özellikle ülkemiz açısından düşündüğümüzde Türkiye'nin belirli coğrafi bölgelerinin nemli bir iklim tipine sahip olması ve deprem kuşağında yer alması, binalarda su yalıtımı uygulamalarının gerekliliğinin vurgulanması açısından önemlidir.
“KARBON FİBER ÜRÜNLERLE YAPILAN GÜÇLENDİRME EN SON TEKNOLOJİDİR”
Mevcut yapılarda güçlendirme için karbon elyaf konusu geçtiğimiz deprem sonrasında çok gündeme geldi. Sizin bu alanda bir çözümünüz var mı?
Şu anda dünyada en popüler ve yetkin mühendislerin statik hesapları ile projelendirilmiş, uygulaması kolay karbon fiber ürünlerle yapılan güçlendirme en son teknolojidir. Savunma sanayi, kompozit, otomotiv, enerji sektörü, denizcilik ve inşaat gibi alanlarda yaygın olarak kullanılan ve dünyada büyük öneme sahip olan karbon elyaf ABD, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa, Macaristan, Tayvan, Çin, Kore, Rusya ve Türkiye tarafından üretilmektedir. Hafifliği nedeniyle oldukça kullanışlı bir yapısı vardır ve özellikle bina güçlendirmelerinde sıklıkla kullanılmaktadır.
Biz de bu alanda Carbofix Tex ürün grubumuzu geçtiğimiz aylarda pazara sunduk. Carbofix Tex, karbonlaşmış akrilik elyaf, katran ve termoplastik iplikten kumaş halinde tek veya çift yönlü dokunan ipliksi ürünleriyle çelikten daha güçlü, öte yandan çeliğe kıyasla çok daha hafif bir güçlendirme sistemidir. Bu ürün hafif-orta hasarlı yapıların kolon, kiriş ve döşemelerin tamiri ve güçlendirilmesinde kullanılıyor. Kolonların esneme kapasitesini artırıyor, hafifliği sayesinde yapılara ekstra ağırlık bindirmiyor, çok ince olması sayesinde alan kaybettirmiyor.
Carbofix Tex korozyona çok dayanıklı, bu sayede tonoz ve kemerlerin güçlendirilmesinde, korozyona uğramış köprü, viyadük, üst geçitlerin tamirinde ve güçlendirilmesinde kullanılıyor. Güçlendirme ihtiyacına yalnızca depreme karşı olarak bakmamak lazım. Yüzyıllar önce yapılmış tarihi eserlerin geleceğe taşınması için de bu yöntem oldukça uygun ve etkili. Kazı çalışmalarında uygulanarak güvenlik önlemlerinin artırılmasında, tarihi eserlerin restorasyonu ve tamiratında kullanılıyor.
Bir önemli avantajı da bohçalama yöntemiyle özellikle fabrika ve geniş açıklıklı endüstriyel tesislerde üretimi durdurmadan güçlendirme yapma imkânı da sunması.
“FİXA OLARAK YAPILARIN SAĞLIKLI, GÜÇLÜ VE GÜVENİLİR BİR FORMDA OLABİLMESİ ADINA ÜSTÜMÜZE DÜŞENİ 22 YILDIR YERİNE GETİRMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Fixa Yapı Kimyasalları olarak özellikle iletmek istediğiniz bir şey var mı?
Biz Fixa olarak yapıların sağlıklı, güçlü ve güvenilir bir formda olabilmesi adına üstümüze düşeni 22 yıldır yerine getirmeye çalışıyoruz.
Ülkemizin ve dünyanın deprem gerçeğine çözüm sunmak ve tüm yapıların daha da güçlü olmasına katkı sağlamak adına hem insan hayatı hem de ekonomi açısından büyük yıkım yaşanmasını önlemek için FİXA olarak üstümüze düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam ediyoruz.
Gerek bilgi birikim ve deneyimlerimiz, yetkin bayi ağımız ve gerekse konusunda tecrübeli teknik ekibimizle afetlerden oluşabilecek maddi manevi kayıpları minimize etmek adına her türlü desteği vermeye hazırız.