İnsan yaşamı için hayati önem taşıyan temiz su, dünyadaki toplam su kaynaklarının ancak yüzde 2.5 gibi küçük bir kısmını oluşturuyor. Sınırlı miktarda olan temiz su kaynaklarının korunması ve depolanması ise ancak çevre ile uyumlu yeni teknolojilerin kullanılması ve gerekli denetimlerin yapılması ile mümkün oluyor. Bu noktada ise belediyelere önemli görevler düşüyor; çünkü içme ve kullanım suyunun tüketim dağılımı incelendiğinde yüzde 40,8’i belediyeler, yüzde 36,4’ü termik santraller, yüzde 12,8’i imalat sanayi, yüzde 8,6’sı köyler, yüzde 1’i organize sanayi bölgeleri (OSB) ve yüzde 0,5’i ise maden işletmeleri tarafından çekiliyor.

BELEDİYELER TEMİZ SU KAYNAKLARININ YÜZDE 40,8’İNİ TÜKETİYOR

Temiz su kaynaklarının tüketiminde yüzde 40,8 ile en yüksek paya sahip olan belediyeler, 5393 sayılı Belediyeler Kanunu 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu gereğince de sağlıklı, temiz, güvenli içme ve kullanma suyu temininden ve temin edilen suyun kalitesinde sürekliliğin sağlanmasından sorumlu tutuluyor. 
İçme ve kullanma suyunun güvenli bir şekilde depolanması, su kalitesinin korunması ise insan ve toplum sağlığını doğrudan etkileyen önemli etmenlerin başında geliyor. Bu nedenle belediyeler tarafından tedarik edilen ve dağıtımı sağlanan suyun depolandıktan sonra kalitesinin bozulmaması ve insan sağlığını tehdit edebilecek mikro organizmalar oluşturmayacak şekilde muhafaza edilmesi de yine belediyelerin sorumlulukları arasında yer alıyor.

GELENEKSEL BETONARME VE PLASTİK SU DEPOLARI İNSAN SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR

İçme ve kullanma suyunun ekonomik ve çevreci teknolojilerle güvenli bir şekilde depolanmasında belediyelerin rolünün oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Ekomaxi Genel Müdür Yardımcısı Bülent Eroğlu, ülkemizde yaygın olarak kullanılan betonarme ve plastik su depolarının insan sağlığı üzerindeki etkileri hakkında açıklamalarda bulundu:
"Aşırı sıcak ve soğuk dış ortam şartlarından ve UV ışınlarından etkilenerek, zaman içerisinde; pas, yosun ve bakteri oluşmasına neden olan betonarme ve plastik su depoları, suyun kimyasal yapısını bozarak, insan sağlığını tehdit ediyor. Depremler ve sarsıntılar ile beraber zamanla statik taşıyıcılığını kaybeden betonarme su depoları, çatlama, sızdırma problemlerinin oluşmasına da neden oluyor. Bu istenmeyen durumlar suyun; insan sağlığı için tehdit oluşturması yanında, istenmeyen kayıp ve kaçak oranları oluşmasına neden olmakta.  Ancak son dönemde ise  Belediyeler ve de Su ve Kanalizasyon idareleri, geleneksel su depolama yöntemlerinin  bu olumsuz etkilerini önlemek amacıyla; yenilikçi ve çevreci bir teknoloji olan “GRP su depolarına tercih etmeye başladılar" dedi.

GRP KOMPOZİT MODÜLER SU DEPOLAMA SİSTEMLERİ, SUYUN KALİTESİNİ KORUYOR

Ekomaxi olarak Güney Kore’den gerçekleştirdikleri teknoloji transferiyle ürettikleri “GRP Kompozit Modüler Su Deposu” teknolojisi ile depolanan suyun kalitesinin korunması noktasında önemli rol oynadıklarını belirten Bülent Eroğlu sözlerine şöyle devam etti: 
“GRP Su Deposu Sistemleri  gelişmiş toplumlar da oldukça yaygın olarak kullanılıyor. Türkiye’de ise bu sistemler henüz kullanılmaya başlandı. GRP Su Deposunu yüksek  mühendislik malzemesi olarak tanımlanan ve SMC olarak adlandırılan Cam Elyaf Takviyeli Kompozit malzeme ile üretiyoruz. Mukavemeti yüksek, yalıtım katsayısı düşük olan GRP su depoları, aşırı sıcak ve aşırı soğuk dış ortam şartlarından minimum etkileniyor. GRP panelleri pürüzsüz yüzey yapısı ve cam elyaf içeriği nedeniyle UV ışınlarının geçirgenliği sıfıra yakın olduğu için su içerisinde; yosun, mantar, bakteri oluşumunu önlüyor. 

İLK YATIRIMDA VE İŞLETMEDE KAZANDIRIYOR

GRP su deposu sistemleri betonarme depolara göre hem ilk yatırım maliyetlerinde ve hem de bakım onarım maliyetlerinde daha ekonomik avantajlar sağlıyor. 
Dış basınçlara ve etkenlere karşı yüksek mukavemet katsayısına sahip olan bu sistemler, minumum 50 yıl süren ekonomik ömürleri boyunca güvenli su depolama imkânı sunuyor. Ayrıca GRP Su Depolarımız ile suyun kalitesini koruduğumuzu, uluslararası sertifikasyon kuruluşları tarafından da belgelendiriyoruz. Bunlardan en önemlisi olan; Dünyada içme suyu kalitesinin ölçüm ve kontrol standartlarını belirleyen WRAS (Water Regulations Advisory Scheme).. Ayrıca kompozit panel ürünlerinde 50 °C’ye kadar WRAS belgesi alan ilk Türk şirketi olma unvanını da taşıyoruz.

KIRŞEHİR BELEDİYESİ’NİN TERCİHİ DE EKOMAXİ

Günümüzde belediyeler ve kamu kurumları bu standartları karşılayan ürünleri tercih ederek, depolanan suyun kalitesini korumak için önlem alıyor. Bu kapsamda İSKİ (İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi), ASKİ (Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi), SASKİ (Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi), MUSKİ (Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi), MASKİ (Malatya Su ve Kanalizasyon İdaresi) gibi su ve kanalizasyon idareleri ve belediyeler ile yaptığımız iş birlikleri sektörümüz açısından örnek teşkil ediyor. 
Son olarak Kırşehir Belediyesi’ne 2000 tonluk GRP Kompozit Modüler Su Deposu kurulumunu gerçekleştirdik. Ekomaxi kalitesini tercih eden Öncü Belediyeler suyunu daha kaliteli ve daha sağlıklı bir şekilde depolayarak, hizmet götürdükleri vatandaşlarımızın yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor” diyerek sözlerini tamamladı. 
 



 

 

 

Yapılarda Güçlendirme Uygulamaları: Dayanıklı ve Güvenli Yapılar İçin Çözümler Yapılarda Güçlendirme Uygulamaları: Dayanıklı ve Güvenli Yapılar İçin Çözümler
Editör: Haber Merkezi