Ticaret Bakanlığı tarafından, 2023 yılında tüketicilerle yapılan mesafeli sözleşmeler konusunda mevzuata aykırı davranan 58 şirkete 86 milyon 274 bin 994 lira para cezası uygulandı. Bakanlıktan konuya ilişkin yapılan açıklamada, ilgili kanun ve Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği hükümlerinin firmalarca doğru uygulanmasının önemine dikkat çekildi.
ŞİKAYET BAŞVURULARI SIKI ŞEKİLDE DENETLENİYOR
Açıklamada, piyasada, faaliyetlerini elektronik ticaret yöntemiyle sürdüren bazı firmaların, kötü niyetli ve hukuka aykırı uygulamalarının Bakanlıkça incelendiği hususuna dikkat çekilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Bu doğrultuda öncelikli olarak enflasyonist ortamda piyasadaki hızlı fiyat dalgalanmalarına da bağlı olarak firmalar tarafından 'stokta ürün bulunmaması' sebep gösterilerek yapılan haksız sipariş iptalleri, satışa sunulan mal ve/veya hizmetlerin firmalar tarafından taahhüt edilen yahut yasal olarak belirlenmiş ifa sürelerinin aşılması gibi hususlar öne çıkıyor. Tüketicilerin haklarını zedeleyici her türlü hukuka aykırı eylem, hem Bakanlığımız tarafından resen hem de Bakanlığımıza CİMER, e-Devlet, yazılı başvuru ve 'Bakana Ulaşın' kanalları aracılığıyla ulaşan tüketici başvuruları değerlendirilerek sıkı şekilde denetleniyor."
Öte yandan, halihazırda 25 firmanın inceleme ve denetim sürecinin devam ettiği bilgisi paylaşıldı. Mesafeli sözleşmelere ilişkin denetimlerin etkin ve yaygın şekilde 2024 yılında da devam etmesi ve yaşanabilecek tüketici mağduriyetlerinin en üst seviyede önüne geçilmesi hedefleniyor.
TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİNE BAŞVURABİLİR
Satılan ve parası tahsil edilen ürünün fiyatında maliyetlerdeki artış gibi gerekçelerle sonradan artış yapmak isteyen bazı satıcıların, "stok bulunmadığı" gerekçesiyle ürünleri göndermediğini veya siparişi iptal ettiğini ifade eden TOBB E-ticaret Meclisi Üyesi, Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucu CEO’su Cenk Çiğdemli, daha sonra aynı satıcının aynı ürünü daha yüksek fiyatla satışa sunduğuna dikkat çekerek, “Ticaret Bakanlığının Mesafeli Satış Yönetmeliği'ne göre malın stokta bulunmaması durumu, mal ediminin yerine getirilmesinin imkansızlaşması olarak kabul edilmiyor. Yönetmeliğe göre, sipariş konusu mal ya da hizmet ediminin yerine getirilmesinin imkansızlaştığı hallerde ise satıcının bu durumu öğrendiği tarihten itibaren 3 gün içinde tüketiciye yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile bildirmesi ve varsa teslimat masrafları da dahil olmak üzere tahsil edilen tüm ödemeleri bildirim tarihinden itibaren en geç 14 gün içinde iade etmesi gerekiyor. Bu durumda aynı ürünün aynı satıcı tarafından daha yüksek fiyattan satıldığını görmesi halinde tüketicinin tüketici hakem heyetlerine başvurma hakkı bulunuyor. Tüketici bu şekilde aynı ürünü daha yüksek bedelle alması halinde doğacak zararı tazmin edebilecek” dedi.
"STOKTA OLMAYAN ÜRÜN SATIŞA SUNULAMAZ"
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde, stokta olmayan bir ürünün satışa sunulamayacağına da dikkat çeken Çiğdemli, “Gerçekten bir art niyeti olmayan, stok sorunu yaşayan, yanlışlıkla stok giren satıcılar var ama ‘stokta kalmadı’ diyerek tüketicinin yapmış olduğu ödemeyi ucuz faizsiz kredi gibi kullanarak 3-4 ay sonra tüketiciye iade edenler de var. Veya ürün stokta olduğu halde döviz kurlarındaki ya da perakende satış fiyatlarındaki değişiklik nedeniyle satıştan kaçınıp, 'stokta kalmadı' diyerek aynı ürünü birkaç gün sonra daha yüksek fiyattan internet sitesine koyan satıcılar da var” diye konuştu.
CEZAİ YAPTIRIMLA KARŞILAŞMAMAK İÇİN…
Ticaret Bakanlığı tarafından cezai yaptırımla karılaşmamak için stokların mutlaka her gün kontrol edilmesi gerektiğine işaret eden Çiğdemli sözlerini şöyle tamamladı: “Özellikle birden fazla platformda ürün satan firmalar stok karışıklıklarıyla karşı karşıya kalabiliyor. Özellikle bu işletmelerin, kesinlikle pazaryeri entegrasyon yazılımları aracılığı ile stoklarını güncel tutmaları gerekir ki bir ürün bir pazaryerinde ya da platformda sattığında diğer pazaryerleri ya da platformlarda stokları otomatik olarak güncellensin. Ancak birçok entegrasyon yazılımı bu güncellemeleri yapamayabiliyor, ya da işletmeler bunu yazılımsız yönetmeye çalışıyor. Bunların özellikle kurgulanması çok kritik. Emniyet stoğu uygulaması da özellikle yüksek adetli satış yapan işletmeler için olmazsa olmaz diyebiliriz.”