Siemens her büyüklükteki endüstriyel şirkete dijital dönüşümden en iyi şekilde faydalanabilmeleri ve dijital dönüşüm yolculuğunun bir sonraki seviyesine hazırlanabilmeleri için destek oluyor. Siemens Türkiye Dijital Endüstriler Genel Müdürü Kerim Oal, “Endüstriyel dünya, şu anda dönüşümün tam ortasında. Endüstrinin dijital geleceği artık gelecekte olan bir vaat veya geleceğe dair bir öngörü değil; bugün sahip olduğumuz bir fırsat.” diyerek bu konuda zaman kaybedilmemesi gerektiğini vurguladı. Kerim Oal, sorularımızı şöyle yanıtladı:
“VERİLERİN AKILI BİR ŞEKİLDE KULLANILMASINI SAĞLIYORUZ”
Siemens’in tüm dünyaya Endüstri 4.0 adıyla ilk kez duyurduğu ve onun bir aşaması olan “dijital dönüşüm”, geçtiğimiz iki yılda pandeminin de etkisiyle oldukça hız kazandı. Uzun yıllardır kuruluşların dijital dönüşümüne öncülük eden bir yönetici olarak şu ana kadar ne tür çalışmalara ağırlık verdiniz, kısa ve orta vade öngörüleriniz neler?
Dijital dönüşüm, tüm dünyada pandemiyle birlikte koşullara ve zorunluluklara bağlı olarak hız kazanmış olsa da sağladığı avantajların ve faydaların ilk elden deneyimlenmesiyle ivmesini yükseltmeyi sürdürüyor. Sunduğu verimlilik, tasarruf ve hız nedeniyle birçok sektörde öncelikli gündem maddelerinden biri ve bu eğilimin devam edeceği öngörülüyor. Dijitalizasyonun yanı sıra endüstrilerin gündeminde olan bir diğer önemli konu ise sürdürülebilirlik. Küresel ısınmanın yıkıcı etkileriyle mücadele etmek ve yeni nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için kaynaklarımızı verimli kullanmamız artık çok acil bir gereklilik halini aldı. Endüstri ise enerji kaynaklarının en hızlı tüketildiği alanlardan biri; hayatımıza her geçen gün daha fazla endüstriyel ürün giriyor. Tüketimdeki hızlı artışla birlikte üretim de artıyor. Bu noktada verimlilik, her açıdan giderek daha fazla önem kazanıyor. Bunun için gerekli desteği ise teknoloji sunuyor. Dijitalizasyon sadece zamanın ve sermayenin değil, doğal kaynakların da bilinçli ve verimli şekilde kullanılmasının kapısını açıyor.
Dolayısıyla tüm bunlar önümüzdeki dönemde enerji verimliliği ve dijital dönüşüm projelerinin ağırlıkta olacağına işaret ediyor ve biz de proje ve hedeflerimizi bu doğrultuda oluşturuyoruz. Günümüzde dijitalizasyon çözümleri daha esnek üretimi, daha fazla verimliliği ve yeni iş modellerinin geliştirilmesini mümkün kılıyor, ayrıca endüstriler için yepyeni fırsatlar getiriyor. Biz her büyüklükteki endüstriyel şirkete dijital dönüşümden en iyi şekilde faydalanabilmeleri ve dijital dönüşüm yolculuğunun bir sonraki seviyesine hazırlanabilmeleri için destek oluyoruz.
İnovasyonda lider bir şirket olarak, dijital dönüşümün bir sonraki seviyesi için şimdiden hazırlık yapıyoruz; yapay zekâ, sınır bilişim, endüstriyel 5G, otonom taşıma sistemleri, blockchain ve katmanlı üretim gibi en ileri teknolojileri Dijital İşletme ürün portföyümüze entegre ediyoruz. Bilgi teknolojisi ile işletme teknolojisinin birbirlerine gittikçe yaklaşmasını bu şekilde yönlendiriyor ve verilerin akıllı bir şekilde kullanılmasını sağlıyoruz. Endüstriyel dünya, şu anda dönüşümün tam ortasında. Endüstrinin dijital geleceği artık gelecekte olan bir vaat veya geleceğe dair bir öngörü değil; bugün sahip olduğumuz bir fırsat. Ürünler daha akıllı, daha kişisel hale geliyor. Değer zincirinin her noktasında yeni anlayışlar, yeni fırsatlar, yeni otomasyon seviyeleri var. Biz de elektronik ve mekanik tasarım, sistem simülasyonu, üretim, operasyonlar ve yaşam döngüsü analitiği için kapsamlı ve entegre yazılım ve hizmet çözümlerinden oluşan portföyümüzle dijital dönüşümü hızlandırarak her büyüklükteki şirketin verimliliğini artırmak ve rekabet avantajı elde etmek için dijitalizasyondan bu yaklaşımla yararlanmalarını sağlıyoruz.
“KOBİ’LERİN DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜNÜ DESTEKLEMEK EN ÖNEMLİ ODAKLARIMIZDAN BİRİ”
Geniş bir perspektiften baktığınızda Türkiye ve çevre bölgelerde ne gibi fırsatlar görüyorsunuz? Değerlendirmenizi alabilir miyiz?
Türkiye’de hem enerji verimliliğine hem de çevreye ve kaynakların bilinçli kullanılmasına yönelik farkındalık giderek artıyor. Bugüne kadar özellikle enerji verimliliği konusunda önemli çalışmalar yaptık. Ancak hala alınacak yolumuz var. Enerji verimliliği ve dijitalizasyon alanlarında Türkiye’de özellikle KOBİ’lerin çok önemli bir potansiyel taşıdığını düşünüyoruz. Siemens Türkiye olarak ülkemizdeki KOBİ’lerin hem dijital dönüşümünü desteklemek hem de özellikle teknoloji üreten KOBİ'lerin dönüşümde aktif olarak yer alabilmesi en önemli odaklarımızdan biri.
Bilindiği gibi, ülke olarak rekabet gücü yüksek ekonomiler içinde yer almak için dijital teknolojilerin uygulayıcıları arasında yer almamız gerekiyor. Ülkemizin ekonomik hedeflerine ulaşması için dijital dönüşüm kritik bir önem taşıyor. Bunun için dijitalizasyonun sağlayacağı katkıdan en iyi şekilde faydalanmalıyız. Global rekabet koşullarında faaliyet göstermek için gerekli yatırımları zamanında gerçekleştirmemiz gerekiyor. Ülkemizin bu alanda güçlü bir potansiyeli var.
Genç nüfusumuz, teknolojiye ilgimiz ve büyüyen iş gücümüzün yanı sıra büyük pazarlara olan coğrafi yakınlığımız da bizim için çok önemli avantajlar. Bu fırsatları iyi değerlendirmemiz çok önemli; teknolojide dışa bağımlılığı azaltıp kendi teknolojilerimizi geliştirmeye ve bu yöndeki girişimleri desteklemeye odaklanmalıyız. Bu anlamda ülkemizde bir farkındalık var ve biz de bunu daha ileriye taşımayı istiyoruz. Bu doğrultuda ülkemizde dijitalizasyonun yaygınlaşması, ekonominin ve endüstrinin dijitalleşmesi için yatırımlarımıza uzun zamandır devam ediyoruz.
“ENDÜSTRİ ŞİRKETLERİ, PAZARDA YERLERİNİ KORUMAK İÇİN DİJİTAL DÖNÜŞÜMLERİNİ HIZLANDIRMALI”
Siemens Türkiye'nin dijitalleşmesine nasıl katkıda bulunuyor? Farklı sektörlerden örnekler verebilir misiniz? Bize son dönemde gerçekleştirilen bir dijitalizasyon projenizin sonuçlarını paylaşabilir misiniz?
İklim değişikliği, jeopolitik gerilimler ve önemli krizlere yol açan pandemi gibi zorluklar, sanayi şirketlerini dönüşüme zorluyor. Endüstri şirketlerinin, ani değişimler gösteren pazarlarda yerlerini korumak için dijital dönüşümlerini hızlandırmaları gerekiyor. Sadece tam anlamıyla dijital ve ekosistemlerde birlikte çalışmaya istekli olan işletmelerin değişen taleplere ayak uydurabileceği çok açık bir şekilde görülüyor. Biz de bu konuda ülkemizde hem dijital dönüşümü yaygınlaştırmaya hem de iş birliklerine odaklanıyoruz. Sahip olduğumuz Ar-Ge deneyimimiz ve yatırımlarımız sayesinde müşterilerimiz ve sektörün ihtiyaçlarına uygun iş birlikleri ile ülkemizin dijitalleşme yolculuğuna hizmet ediyoruz. Bu konuda hayata geçirdiğimiz birçok iş birliğimiz bulunuyor. Örneğin, MESS Teknoloji Merkezi Projesi ile müşterilerimize dijitalleşme ve Endüstri 4.0 çözümlerimizi 10 farklı kullanım senaryosu ile uçtan uca uygulamalı olarak sunuyoruz.
Siemens olarak Türkiye’de verimlilik, kalite ve hızın artırılabilmesi için endüstriyel üretimin daha da dijitalleşmesi gerektiğine inanıyoruz. Dijitalizasyon kapsamındaki çalışmalarımızla, endüstri sektöründe daha verimli üretim, pazara çıkış süresinde kısalma ve daha fazla esneklik sağlamayı amaçlıyoruz.
Bulut tabanlı, açık Nesnelerin İnterneti işletim sistemimiz MindSphere sayesinde şirketler ürünlerini, tesislerini, sistemlerini ve makinalarını birbirine bağlayabiliyor ve nesnelerin internetinde oluşturulan verileri analiz ederek hedeflenen optimizasyona ulaşabiliyorlar. Ayrıca, tahmini bakım ve kullanım başına ödeme gibi konulara odaklı dijital servisler ve yenilikçi ve yeni iş modelleri geliştirebiliyorlar. Öte yandan, dijitalleşmenin başarılı olabilmesi için öncelikli olarak endüstriyel güvenliğin sağlanması gerektiğini düşünüyoruz ve bu nedenle yenilikçi ürünler, çözümler ve hizmetler tasarlarken güvenliği, kilit noktalardan biri olarak görüyoruz.
Hem dünyada hem de Türkiye’de kurumlara dijital dönüşüme adım adım uyum sağlamaları için bir yol haritası sunuyoruz. Bu alandaki deneyimimiz ve uzmanlığımızla onlara danışmanlıktan uygulamaya kadar her aşamada destek olarak şirketlerin, bu teknolojilerin sunduğu avantajlardan en iyi şekilde ve güvenle faydalanmalarını sağlıyoruz. Türkiye’deki projelerimiz arasında 2017 yılında Turkcell ile hayata geçirdiğimiz dijital dönüşüm projesini gösterebiliriz. Endüstri 4.0’ın temellerinden ve çağımızın en önemli gelişmelerinden olan Nesnelerin İnterneti teknolojisinin kilit rol oynadığı bu dijital dönüşümün ilk etabında Turkcell ve Siemens, bina ve konutlarda kuracağı dijital servis çözümleri ile hem bireysel hem de kurumsal kullanıcıların enerji maliyetlerini azaltarak yüzde 30’a varan tasarruf sağlamayı hedefledi.
“DİJİTAL İKİZ VE ENDÜSTRİYEL 5G’DEN AKILLI ŞEBEKELERE VE ELEKTRİKLİ ARAÇ ŞARJINA…”
Kısa süre önce düzenlenen en büyük endüstri fuarı Hannover Messe’de Siemens, otomasyon, dijitalizasyon ve elektrifikasyon portföyündeki hangi çözümleri dünyaya tanıttı?
En yeni otomasyon, dijitalizasyon ve elektrifikasyon portföyümüzü Hannover Messe’nin en büyük standında sergileyerek dijital ikiz ve endüstriyel 5G’den akıllı şebekelere ve elektrikli araç şarjına kadar uzanan çok çeşitli ürün, çözüm ve hizmetlerimizi ziyaretçilerle buluşturduk. Bu yıl Hannover Messe’nin en önemli konu başlıkları, sürdürülebilirlik ve dijitalizasyondu. Biz de buna paralel olarak gerçek dünya ile dijital dünyayı, donanımı ve yazılımı bir araya getirerek sürdürülebilir bir geleceğe dönüşümü hızlandırmayı, daha az kaynakla daha verimli, hızlı, esnek ve düşük enerji tüketimi ile daha fazlasını başarmayı sağlayan çözümlerimizi sergiledik.
Örneğin, Hannover Messe’de sergilediğimiz SimRod çözümümüzle, Siemens teknolojisinin sunduğu dijital ikizler ve eklemeli üretimden Siemens otomasyon teknolojisi tarafından kontrol edilen sürücüsüz araçlara ve mobil robotlara kadar uzanan çözümleri kullanarak otomotiv üretimini nasıl dönüştürebileceğini gösterdik. Fuarda ayrıca, akıllı şarj çözümlerinden akıllı şebekelerin yönetimine kadar uzanan elektrifikasyon portföyümüz de yer aldı.
Ayrıca, fuar ziyaretçilerine sanayi şirketlerinin enerji ve durum verilerini analiz etmeye ve enerji tedariklerini güvence altına almalarına yarayan cihazları kullanarak enerji tüketimlerini nasıl optimize edebileceklerini keşfetme imkânı da sunduk. Bunların yanı sıra, Deutsche Messe ile birlikte endüstriyel uygulamalara odaklanan özel bir 5G kampüs ağı kurarak Hannover’deki “5G Smart Venue”de tüm şirketlere endüstriyel 5G teknolojisine erişim imkânı sağladık. Fuar katılımcıları, fuar süresince bu ağı kullanabildi ve testler ve saha denemeleri için hala bu ağı kullanma imkanına sahipler.
“DEGREE SÜRDÜREBİLİRİLİK ALANINDAKİ ÖNCELİKLERİMİZİ NETLEŞTİRİYOR”
Siemens’in karbon nötr olma hedefi nedir? Bu hedefe ulaşmak için Türkiye'de ve dünyada ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz?
Siemens Türkiye olarak gelecek için bugünü dönüştürüyor, gezegenimizin geleceğini düşünen yenilikçi çözümler geliştiriyoruz. Karbon salımını en aza indirmek ve enerjide dışa bağımlılığı düşürmek amacıyla sunduğumuz kapsamlı portföyümüzde yer alan ürün ve sistemlerimizle çevrenin korunmasına katkıda bulunuyoruz. Siemens’in yeni sorumlu büyüme stratejisi olan DEGREE ise sürdürülebilirlik alanındaki önceliklerimizi netleştiriyor. Bu stratejiyi oluşturan harfler; karbondan arındırma, etik, yönetişim, kaynak verimliliği, eşitlik, istihdam ve fırsat eşitliğini temsil ediyor. DEGREE’nin en önemli bileşenlerinden birini karbondan arındırma oluşturuyor. Siemens Türkiye olarak karbondan arındırma konusunda hedeflerimizin ötesine geçen bir başarıya ulaşmış olmaktan mutluluk duyuyoruz.
Global merkezimiz, 2030 yılında karbon-nötr olacağını açıklayarak bu konuda taahhüt veren ilk sanayi şirketlerinden biri olmuştu. Siemens Türkiye’de biz bu hedefi 2023’e çektik ve bu yönde emin adımlarla ilerliyoruz. Kampüslerimizde kullandığımız elektriğin yüzde 100’ünü yenilenebilir enerjiden karşılamanın yanı sıra hayata geçirdiğimiz enerji verimliliği projeleri ile son 5 yılda karbon emisyonunu yüzde 70 oranında azaltmayı başarmamız da bunun en önemli göstergeleri arasında bulunuyor.
Siemens olarak 2021 yılında bir kez daha Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi tarafından kendi sektör grubumuzda en sürdürülebilir şirket olarak seçilmemiz de bu kararlılığımızı ve çabamızı gösteriyor. Kısa bir süre önce Türkiye’de de En Yeşil Kampüse Sahip Şirket seçildik. 58 binden fazla oyun değerlendirildiği Boğaziçi Çevre Ödülleri’nde “En Yeşil Kampüse Sahip Şirket” unvanını almaya hak kazandık.
“TAÜ-DIJITAL INDUSTRIES LAB İLE BİR EĞİTİM LABORATUVARI KURDUK”
Geleceğin mühendislerinin dijital dönüşüme hazırlanmasına ne tür katkılarda bulunuyor Siemens?
Kısa bir süre önce açılışı yapılan TAÜ–Digital Industries Lab ile de Siemens Türkiye, endüstriyel otomasyon ve dijital ikiz teknolojilerinin uygulama derslerinin gerçekleştirileceği bir eğitim laboratuvarı kurduk. Bu laboratuvar ile genç öğrencilerin Endüstri 4.0 dünyasına hazırlıklı olmasına katkıda bulunuyoruz. Üniversite-sanayi iş birliklerine verdiğimiz önemin örneklerinden biri de Koç Üniversitesi-Siemens Araştırma Laboratuvarı. Burada, dijital üretimde ileri veri analizi yapılmasına ve yeni uygulamalar geliştirilmesine imkân veren SINUMERIK Edge Platformumuzu araştırmacıların ve makina sektörünün kullanımına sunduk.
Diğer taraftan “Mesleki Eğitimde Dijital Dönüşüm” projemizi Türkiye’ye getirdik. Bu proje ile mesleki okulların CNC Tezgâhları üzerinde eğitim yapma zorunluluğu bir opsiyon haline geliyor. Sanal Tezgâh kullanımı ile verimli, esnek ve daha hızlı bir üretim süreci deneyimi öğrencilerle buluşuyor. Bir sonraki aşamada ise, robotik ve katmanlı imalat uygulamaları ile bu projenin devamını öngörüyoruz. Türkiye’de bu proje için ilk kez Ar-Ge merkezi statüsünde bulunan Gültepe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni pilot okul olarak seçtik. Öğrencilerimiz, sanal ortamda hedefledikleri ürünleri tasarlayabiliyor ve tasarımlarının parça programlarını yapabiliyor. Böylece öğrenciler, dijitalleşen dünyada ihtiyaç duydukları yeni becerilerin kazanılması noktasında gerçek bir deneyim yaşıyor.
Siemens Türkiye olarak kadınların mühendislik alanındaki varlığını artırmayı da son derece önemsiyoruz ve bu alanda da çeşitli projeleri hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda, Siemens Siemens Türkiye’nin kadın mühendisleri, genç mühendis adaylarının teorik bilgilerini, deneyime ve pratiğe dayalı mentorluk ile destekliyor. Ülkemizdeki kadın mühendis sayısını artırmak hedefiyle gerçekleştirdiğimiz bu projeyi Türk Eğitim Vakfı (TEV) ile kurduğumuz iş birliği ile de güçlendirdik. TEV’in yanı sıra Darüşşafaka ile olan uzun soluklu iş birliğimizle özellikle STEM alanında eğitim gören kız çocuklarının eğitimine katkıda bulunuyor, ayrıca uzun soluklu mentorluk programları gerçekleştiriyoruz.
Sadece eğitim dünyasında değil iş dünyasında da insanların dijital geleceğe hazırlanması gerektiğini düşünüyoruz. Neticede, dijital dönüşümün tam anlamıyla gerçekleşebilmesi, şirketlerde bu anlayışın kültürden iş modellerine kadar geniş kapsamda yerleşmesine bağlı. Bu nedenle dijital dönüşüme yönelik çabalarda hazırlık aşamasının yani eğitimin kritik bir önemi var. Çalışanların, yeni teknolojileri, yeni araçları rahat kullanabilmesi için eğitilmesi gerekiyor. Siemens Türkiye olarak bu konuda geçen senelerde bir proje gerçekleştirdik. Bu kapsamda önce çalışanlarımızın dijital olgunluk seviyesini ölçtük. Çalışanlarımız, yapılan testin sonucuna göre dijital yetkinlik açısından hangi seviyede olduklarını, bunu yükseltebilmeleri için gereken eğitimleri alma imkânı sağladık.
“ENDÜSTRİ DÜNYASINDAKİ VERİMLİLİĞİ, KALİTEYİ VE HIZI ARTIRMAYI HEDEFLİYORUZ”
2022 yılının ikinci yarısında ne gibi plan ve hedefleriniz var?
Dijitalleşme stratejimizin temelinde sanal ve fiziksel dünyaları değer zincirlerinin tamamında birleştirmek bulunuyor. Bununla endüstri dünyasındaki verimliliği, kaliteyi ve hızı artırmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda odak alanlarımızı iş birlikleri ve mobil çözümler, akıllı veri ve analitik, bulut teknolojileri, bağlanabilirlik, sistemler ağı ve siber güvenlik oluşturuyor.
Bu odaklarımızı destekleyen Ar-Ge faaliyetlerimizi yoğun bir şekilde sürdürüyor ve inovatif çözümler geliştirmeye devam ediyoruz. Böylece tasarım ve mühendislik çalışmalarımızla verimliliği ve pazara çıkış sürelerini iyileştiriyoruz. Otomasyon ve operasyona yönelik faaliyetlerimizle daha esnek ve dayanıklı çözümler geliştiriyoruz. Ayrıca, ürün ve sistemlerin verimliliklerini artırmayı sağlayan kapsamlı bakım ve servis hizmetleri sunuyoruz. Tüm bu çalışmalarımız, dijital teknoloji trendlerini müşterilerimiz için somut faydalara dönüştürmemizle sonuçlanıyor.