Deprem gerçeğiyle yaşayan Türkiye'de, yapısal güvenliğin artırılması konusunda yeni teknolojiler geliştirilmeye devam ediyor. Bu kapsamda, çelik yapılar alanında faaliyet gösteren Örtaş Çelik'in Genel Müdür Yardımcısı Yüksek İnşaat Mühendisi Mehmet Hakan Ağrı ve Gebze Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Şeker, sektördeki yeni yaklaşımlar ve çözümler hakkında açıklamalarda bulundu.

Adsız Tasarım (50)-1

FOTO: (Soldan Sağa) Örtaş Çelik Genel Müdür Yardımcısı Yüksek İnşaat Mühendisi Mehmet Hakan Ağrı ve Gebze Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Şeker

"BÜYÜK PROJELERDE YER ALIYORUZ"

Mehmet Hakan Ağrı, Örtaş Çelik olarak yapısal çelik alanında 25 yıldır faaliyet gösterdiklerini ve büyük çapta endüstriyel tesisler, stadyumlar ve petrokimya yapıları gibi projelerde yer aldıklarını belirtti. Ağrı, şirketin depreme dayanıklı yapılar konusundaki çalışmalarına dikkat çekerek, lowa State University ve Gebze Teknik Üniversitesi iş birliğiyle geliştirilen ve patentli bir ürün olan "burkulması önlenmiş çapraz" sistemini tanıttı. İnovatif ve yerli bir çözüm olan bu sistemin, yapısal dayanıklığı artırmak adına önemli bir adım olduğunu vurguladı.

Elektrik Bantlarının Renkleri ve Kullanım Alanları Elektrik Bantlarının Renkleri ve Kullanım Alanları

Adsız Tasarım (52)-1

FOTO: Örtaş Çelik Genel Müdür Yardımcısı Yüksek İnşaat Mühendisi Mehmet Hakan Ağrı

Seismo TNT(TAMAMEN YERLİ BRB)

NEDİR?

Yüksek depremselliğe sahip bölgelerde, mevcut veya yeni inşaa edilecek gerek çelik gerekse betonarme ve prefabrik yapılarda, sismik enerji tüketme mekanizması (histeretik damper) olarak kullanılabilecek yerli üretim “tüp içinde tüp” burkulması kontrol edilmiş çelik çaprazların kısa adıdır.

Ağrı, çelik yapıların sadece endüstriyel alanlarda değil, konut yapılarında da daha fazla kullanılması gerektiğini belirterek, "Çelik yapılar hızlı, pratik ve geri dönüşüme uygun olmalarıyla çevreci bir seçenek sunuyor. Yapıların depreme dayanıklı olabilmesi için doğru mühendislik hizmeti alınması ve kaliteli malzemelerin kullanılması gerekiyor." dedi.

"Deprem Bir Gerçek, Ama Çözümü Var"

Gebze Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Şeker ise, depreme karşı en önemli adımın var olan yapıların güçlendirilmesi olduğuna dikkat çekti. Şeker, "Depremin ne zaman ve hangi büyüklükte olacağını tartışmak yerine, mevcut yapıları güçlendirmeye odaklanmalıyız. Marmara bölgesinde binaları boşaltmadan güçlendirme projeleri geliştirilmeli," dedi.

Çelik yapıların depreme dayanıklılık konusundaki avantajlarına değinen Şeker, "Düzgün tasarlanmış ve kaliteli malzemelerle yapılmış her bina, ister betonarme ister çelik olsun, depreme karşı dayanıklı olabilir. Ancak, çelik yapılar fabrikada üretildiği için kalite kontrol mekanizmaları daha etkili bir şekilde işliyor. Bu da hata oranını minimuma indiriyor." açıklamasında bulundu.

Şeker ayrıca, geliştirilen yeni nesil burkulması önlenmiş çapraz sisteminin Amerikan çelik standartlarına girmesi için de çalışmaların devam ettiğini belirtti. Ürünün, Japon ve Amerikan menşeili alternatiflerine göre daha uygun maliyetli ve kolay uygulanabilir olması nedeniyle büyük ilgi gördüğünü söyledi.

"Kaliteli Yapım Süreci Olmadan Çözüm Mümkün Değil"

Hem Mehmet Hakan Ağrı hem de Doç. Dr. Onur Şeker, yapı denetiminin sadece inşaat sürecinde değil, projelendirme aşamasından itibaren etkinleştirilmesi gerektığini vurguladı. Şeker, "Betonarme ve çelik yapıların avantajları tartışılabilir, ancak esas olan nitelikli işgücü, kaliteli malzeme ve doğru tasarım. Yapım sürecinin her aşamasında denetim mekanizması sağlanmadığı sürece, hangi malzemeyi kullanırsanız kullanın, sağlam bina yapamazsınız," dedi.

Son olarak, Ağrı, Örtaş Çelik olarak yerli ve milli teknolojiler geliştirerek deprem gibi büyük bir gerçeklikle başa çıkmak için çalışmaya devam edeceklerini belirtti.