Zemin etütleri doğru yapılmış, iyi projelendirilmiş, mühendislik hizmeti görmüş, malzeme tercihleri doğru yapılmış, denetimleri doğru olan binaların güçlü ve ayakta kaldığını açıklayan Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Consera Kurucusu Melih Şimşek, ST Endüstri Radyo’da yayınlanan “Depreme Dayanıklı Binalar” programında birçok önemli konu hakkında konuştu.
FOTO: Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Consera Kurucusu Melih Şimşek
Yapıların inşasında, endüstriyel bir yöntem kullanılması durumunda, endüstriyelin geleneksele göre çok daha hızlı olabileceğini ifade eden Melih Şimşek, “Bir deprem olduğunda, o bölgedeki her bina yıkılmıyor, ayakta kalan binalar da var. Demek ki mühendislik çözümlerini almış, doğru malzemeleri kullanılmış, zemin etütleri doğru yapılmış, imalatları yapılmış ve nihayetinde hayata geçmiş. Bu yapılar, depremde ayakta kalmış ve yıkılmamış. Dolayısıyla herhangi bir yapı sistemine kötüdür veya bu yapı sistemi iyidir dememekle birlikte bizim işimizi ne kolaylaştırır, denetimimizi nasıl daha arttırabiliriz diye düşündüğümüzde sorunların önüne geçebiliriz. Endüstriyel bir yöntem kullanırsak, yapıların denetlenmesini ve üretim süresini daha hızlı yapabiliriz. Deprem sonrasında ihtiyaçları karşılamak ve depreme hazırlık için bizim en büyük ihtiyacımız aslında hız. Endüstriyel, geleneksele göre çok daha hızlı. Bazen öyle zamanlar gerekiyor ki durmamanız gerekiyor ama kış şartları, gece şartları veya sıcaklar bunu mümkün kılmıyor. Fakat endüstriyel bir ortamdaysanız siz 3 vardiya çalışıp 3 kat verimliliğinizi arttırabilirsiniz.” dedi.
“Sorunları Nasıl Aşarız Dediğimizde Karşımıza Çelik Yapılar Çıkıyor”
Geleneksel yapılara karşı bir duruşumuz olduğu zannediliyor ancak bir mühendisi olarak bizler, oradaki sorunları nasıl aşarız dediğimizde karşımıza çelik yapılar çıkıyor diyen Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dünyada gelişmiş ve deprem coğrafyasında olan ülkelere baktığımız zaman en önemli unsur çelik yapılar. Taşıcı sistemde insan inisiyatifini minimize etmek çok önemli. Yani bir beton kolonun taşıyıcılığına emin olmakla, bir çelik kolonun taşıyıcılığına emin olmak arasında gerçekten çok fark var. Çelik yapılarda, herhangi bir işçi veya bir usta inisiyatif kullanamıyor. Dolayısıyla, insan inisiyatifi özellikle bizim ülkemizde denetimi otomatik hale getiren bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.”