Fosil yakıtların sınırlı olması ve “2050’ye kadar sıfır karbon” akdini içeren Yeşil Mutabakat gibi konuların yanı sıra Ukrayna-Rusya savaşının gündeme getirdiği enerjide dışa bağımlılık olgusu; ülkeleri doğalgaz benzeri bir enerji kaynağı bulmaya zorluyor. Bir süredir yapılan çalışmalar dönüştürülebilir enerji kaynakları üzerinde yoğunlaşıyor. Üretilen elektrik enerjisinin ihtiyaç fazlası kısmının boşa gitmesini önlemek için suyu elektrolize ederek ‘yeşil hidrojen’ elde edilmesini ve elde edilen bu hidrojenin gaz hattına verilerek doğalgaz tüketiminin azaltılması; bu çözümlerden biri olarak kabul ediliyor. Başta İngiltere olmak üzere birçok Avrupa ülkesi, ‘yeşil hidrojen’ kullanımı için yoğun çalışmalar yapıyor. Bu bağlamda doğalgaz hatlarına yüzde 20 oranında ‘yeşil hidrojen’ yürürlülükte bir regülasyon olmasa da teşvik ediliyor. Yakın gelecekte hayata geçmesi mutlak gözüyle bakılan ‘yeşil hidrojen’ uygulaması için gerekli hazırlıkları yapan iklimlendirme devi Daikin, NDJ, CSU ve NDJ Smart model kombileriyle tüketiciyi yakın geleceğe hazırlıyor. Avrupa’ya da ihraç edilen enerji verimliliği yüksek, çevreci değerleriyle öne çıkan ‘yeşil hidrojen’ kullanımına tam uyumlu bu modeller; tüketicileri regülasyon sonrası olası masraflardan da kurtararak geleceğe hazır ürünler sunuyor.
DAIKIN AR-GE’Sİ HIZ KESMİYOR
‘Yeşil hidrojen’e uyumlu NDJ, CSU ve NDJ Smart model kombileri Avrupa ülkelerine de ihraç eden Daikin, bu cihazların teknik değerlendirmesini, test ve belgelendirme çalışmalarını en hızlı yapan sektör oyuncularından biri oldu. Daikin AR-GE merkezi, yüzde 20 yeşil hidrojen uyumluluk çalışmasını halen devam etmekte olan yüzde 100 hidrojen uyumlu kombiler için bir ön çalışma olarak kabul ediyor. Bu konu özelinde yeni bir proje açan Daikin AR-GE ekibi, çalışmalarını titizlikle yürütüyor. Özellikle güvenlik konusunda çıtayı en üst seviyede tutan Daikin, standartların belirlenmesi için gerekli kurumlarla müzakere ederek sektörüne öncülük ediyor.
NEDEN ‘YEŞİL HİDROJEN?’
Fosil yakıtların çevreye olan olumsuz etkileri ve bu kaynakların kısıtlı olması ülkeleri doğalgaz gibi bir enerji kaynağı kullanmak üzere çalışmalara yönlendirdi. Bu bağlamda yapılan çalışmalar sonucu yenilenebilir enerjiden üretilen ‘yeşil hidrojen’ bir süredir başta İngiltere olmak üzere Avrupa ülkelerinde genellikle doğalgaza yüzde 20 oranında karıştırılarak kullanılıyor. Özel bir prosesle üretilen ‘yeşil hidrojen’ maliyetli olmasına rağmen, sıfır karbon politikalarına tam uyumluluğu nedeniyle kabul görüyor.
Hidrojenin bir enerji taşıyıcısı olarak kullanılması konusunda ABD Enerji Bakanlığı tarafından 2006 yılında yapılan ‘Hidrojene Geçiş Analizi Çalıştayı’; iklimlendirme dahil birçok alanda yeşil hidrojen kullanımı için başlangıç oldu. Kombilerde, hidrojen (yüzde 20 oranında) kullanımını teşvik eden ilk kanun, İngiltere’nin 2019 yılında kabul ettiği “2050’de sıfır karbon emisyon” yasası oldu. Karbon emisyonlarını sıfırlama kararı, fosil yakıt yerine karbon içermeyen ve yanma sonucu egzoz gazı buhar olan hidrojeni ön plana çıkardı. Bu regülasyonla İngiltere öncülüğünde birçok ülke sıfır karbon politikasını kabul ederek uygulamaya başladı. Bu tarihten itibaren kombilerde ‘yeşil hidrojen’ kullanımı konusundaki çalışmalar ve sertifikasyon süreçleri hız kazandı. İleriki dönemlerde konuyla ilgili regülasyonların da hayata geçirilmesini öngören Daikin, AR-GE süreçlerini bu yönde işletti. Bu yıl üretilmeye başlanan Daikin NDJ ve Daikin CSU kombilerin yanı sıra yeni üretime giren NDJ Smart model kombiler ‘yeşil hidrojen’ kullanımına uygun olarak tasarlandı. Böylece kullanıcılara olası regülasyonlarda, gelecekte de kullanabilecekleri ürünler sunuluyor.