His Yalıtım A.Ş., Terrawool marka ismi ile başarısını her geçen gün yükselten bir firma. Bu başarısında kaliteye ve müşteri memnuniyetine verdiği önemin rolü büyük. Taş yünü üretimindeki başarısını geliştirdiği yeni ürünleri her geçen gün daha da pekiştiren marka, dünya üzerindeki en son teknolojiye sahip yıllık 80 bin ton kapasiteli ve yüzde 100 yerli sermayeli üretim tesislerinde üretim yapıyor. Markanın ürün gamında yer alan Terrawool Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemi Paketi ile yapılara birçok açıdan sunuyor. Terrawool levha yapıştırıcısı, Terrawool taşyünü mantolama levhası, Terrawool çelik çivili dübel, Terrawool alkali file, Terrawool fileli köşe profili, Terrawool ısı yalıtım sıvası, Terrawool dekoratif sıvadan oluşan Terrawool Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemi Paketi yüksek performansı ile yapılarda enerji verimliliğinin sağlanmasına katkı sağlıyor. His Yalıtım A.Ş. (Terrawool) Çevre Mühendisi Merve Berk, enerji tasarrufu ve verimliliğinde yalıtımın önemi ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
Firmanızın sektördeki geçmişini, ürün ve hizmetleri ve bugün sektörde geldiği noktayı anlatır mısınız?
Firmamız 2011 yılında mineral yün (taşyünü) üretmek amacı ile kuruldu. Üretici firma, makine ve ekipmanlar için 6 ay kadar Rusya’da ve Avrupa’da firmalarla görüşülerek teknolojileri ile ilgili bilgi toplanmış ve en sonunda Alman GRENZEEBACH firmasında karar kılınarak anahtar teslim olarak kendileri ile sözleşme yapılmıştır. 2014 yılı mart ayında deneme üretimi tamamlanmış olan tesisimiz 40 bin Ton/Yıl kapasite ile 40 Kg/m3 ile 200 Kg/m³ arasında 20 mm ile 240 mm kalınlığında malzeme üretmeye başlamıştır. 2 sene sonra 40 bin Ton/Yıl kapasiteli ikinci hattımız Çek ENETEX firmasına anahtar teslimi olarak ihale edilerek üretime alınmıştır. Şu andaki kapasitemiz 80 bin Ton/Yıl ile yerli sermayeli ülkemizin en büyük kapasiteli tesisidir. Gerek kalitesi ve gerekse satış sonrası hizmet ve seminerler ile sektörümüzde önemli bir yere sahiptir. Şu anda üretimimizin yüzde 75’ini yurt dışında 30 ülkeye ihraç etmekte, geri kalan yüzde 25’lik üretimi iç pazara sevk etmekteyiz.
Enerji fiyatlarındaki artışla birlikte oldukça önem kazanan enerji verimliliğinde yalıtımın önemi konusunda neler söylemek isterseniz?
Paris İklim Değişikliği Anlaşması’nda 2020 yılı sonrası süreçte, iklim değişikliği tehlikesine karşı küresel sosyoekonomik dayanaklılığın güçlendirilmesini hedeflemektedir. Paris Anlaşması’nın uzun dönemdeki hedefi, küresel sıcaklık artışını 2 derece gün altında tutabilmektir. Bu hedef, fosil yakıt (Petrol, Kömür) kullanımını azaltmaya yönelik olarak binaların ısı yitiklerine ve ısı yüklerine karşı et kalınlığı fazla olan malzemelerle izole edilmesinin sağlanması ve yenilenebilen enerji kaynaklarına yönelmesidir. Isı yalıtım malzemelerinin daha kalın kullanılması hem fosil kaynak tüketiminin azalmasına hem enerji tasarrufuna, hem cebimizden daha az para çıkmasına hem de çevre kirliliğine ciddi katkı sağlayacaktır.
Avrupa standartlarına uygun, enerji tasarruflu binalara sahip olabilmemiz için kamu, sektör ve vatandaş olarak neler yapmalıyız?
Kamuda U değerlerinin düşürülmesi ile ilgili oluşturulan komisyon bazı çalışmalar yapmış ve belki de TSE 825’i revize edeceklerdir. Bu da U değerlerinin düşmesine ve kalınlıkların artmasını sağlayacaktır. İZODER bu konularda üstüne düşeni fazlasıyla yapma çabası içindedir. Bunu üyeleri ile paylaştığı duyurulardan bilmekteyiz. Vatandaş kulaktan dolma bilgilerden ziyade 28 yıla yaklaşan tecrübeleri ile uzmanlaşan bilgi birikimi hayli yoğun olan bir STK olan İZODER’in sitesinden her türlü belge ve bilgiye rahatlıkla ulaşabilmektedir.
Enerji verimliliğinde Avrupa Birliği normlarını yakalama anlamında şu anda ne noktadayız? Bu konudaki eksiklikler ve yapılması gerekenler sizce nelerdir?
Şu bir gerçek ki Avrupa’daki U değerleri düşük ve yalıtım kalınlıkları bizim hayli üstümüzdedir. Son dönemlerde ısı yitiği ve ısı yüklerinin azaltılması adına, ülkemizdeki yapılan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca yürütülen çalışmaların sonuçlanması ile ülke olarak Avrupa normlarına doğru bir mesafe kat edeceğimizi umuyorum. TSE 825’in bir an önce revizyonu gereklidir.
Doğru malzeme ve yardımcı ürünler kullanımı, doğru işçilik ve doğru montaj noktasında ülkemizde yapılan yalıtım uygulamalarını genel olarak yeterli görüyor musunuz? Bu noktadaki temel eksiklikler ve yanlışlar nelerdir?
Doğru malzeme seçimi çok göreceli bir kavramdır. Şöyle ki ülkemizde yalıtım uygulamalarında uyulması gereken yönetmelikler mevcut ve doğru anlaşılır bilgilerle donatılmış iki çarpıcı örnek vermek istiyorum.
Yangın yönetmeliği, cepheler madde 27- (Değişik 16/03/2015-2015/7401 K) b şıkkı dış cephesi zor alevlenici malzeme ve sistemden oluşan yüksekliği 28,50 m’den az olan binalarda, tabii veya tesviye edilmiş zemin kodu üzerindeki 1,5 m mesafe hiç yanmaz ve su emmeyen malzeme ile kaplanmalı; bina yüksekliği 6,50 m’den yüksek olan binalarda pencere ve benzeri boşlukların yan kenarları en az 15 cm ve üst kenarı en az 30 cm eninde hiç yanmaz malzeme ile yangın bariyeri oluşturulmalıdır diye, çok net tarif etmesine karşın, maalesef uygulamada buna dikkat edilmemektedir. Biz firma olarak uygulamaya yönelik seminerler düzenlemekte ve doğru malzeme seçimi ve doğru uygulamaları anlatmaktayız.
Ciddi eksikliklerden bir tanesi de işin uzmanı teknik elemanlarca yeterli denetimlerin yapılmamasıdır. Bunun sonucunda da son kullanıcı yapılan uygulamadan istediği sonucu alamamaktadır.
Çatı cephe ve zeminde doğru ürün ve doğru uygulayıcı firma seçiminde tüketici nelere dikkat etmeli?
Genel yalıtım uygulamalarında öncelikle teknik ve idari şartnameler hazırlanır. Firmanın referanslarına bakılır, daha sonra da personel ve ekipmanlarının listesi istenir tüm bu aşamadan sonra anlaşmaya oturulur.