Çimento sektörünün çatı birliği TÜRKÇİMENTO’nun Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, 30 Haziran’da gerçekleşen TOBB Meclis Toplantısı’nda Türkiye ve Dünyada yaşanan gelişmeler ışığında meydana gelen süreçte sektörün sorunlarını dile getirdi. Son 3 ayda yaşanan gelişmeleri anlatan Fatih Yücelik, Rusya-Ukrayna krizinin ardından özellikle çimento sektöründe kömür tedarikinde sıkıntılar oluştuğunu belirterek, şunları söyledi:
"MALİYETLERİMİZDEKİ ARTIŞLARIN YÜZDE 80'İNİ ENERJİ KAYNAKLI"
“Rusya çimento sektörünün kömürde bir numaralı tedarikçisi konumunda. Ülkemizin 2021 yılında Rusya’dan yaklaşık 1,5 milyar dolar civarında kömür ithalatı söz konusu. Sektörümüz ise 2021’de yaklaşık 5 milyon ton kömür ithal etti. Son durumda Rusya’nın Karadeniz limanlarında bir müddettir sorun yaşanmıyor. Baltık tarafındaki sıkıntıların da çözüldüğünü, yüklemelerin başladığını öğrendik. Münferit aksaklıklar yaşansa da genel anlamda krizin aşıldığını söyleyebiliriz. Bu krizle birlikte doğal gaz kısıntıları ve elektrik kesintileri nedeniyle biz sanayiciler zor dönemlerden geçtik. Her iki krizden de etkilenen enerji maliyet artışları bizleri daha da zorladı. Geçen yılın Mayıs ayına kıyasla Mayıs 2022’de elektrikte, yüzde 181, petrokokta yüzde 299, ithal kömürde yüzde 609 ve yerli linyitte yüzde 208 oranında artışlar meydana geldi. Maliyetlerimizin yüzde 80’inin enerji kaynaklı olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, bu artışların biz sanayicileri zorladığını belirtmek isterim.”
OPTİMUM MALİYET VE YÜKSEK VERİMLİLİKTE DAHA FAZLA YATIRIM YAPILMALI
Tüm bu gelişmelerin, iç tüketimlerin karşılanması yönünde optimum maliyet ve yüksek verimlilikle daha fazla yatırım yapılmasının gerekli hale geldiğini belirten Fatih Yücelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Gerek Avrupa Yeşil Mutabakatı’na ilişkin yol haritası ve düzenlemeler gerekse de Paris İklim Anlaşması kapsamındaki taahhütler sektörümüzün alternatif yakıt kullanımını artırması ve yenilenebilir enerji yatırımları yapmasını zorunlu kılmaktadır. Ayrıca, yenilenebilir enerji yatırımları ile elektrik iletim hatlarındaki yatırım ihtiyacının azaltılabilmesi, enerji kalitesinin artırılabilmesi ve üretim noktasında tüketim gerçekleştiği için enerji kayıplarının minimuma indirilmesi mümkün hale gelecektir. Ancak, mevzuata ilişkin bazı engeller ile karşı karşıya olmamız, sektörümüzde yapılması planlanan yatırımlar konusunda tereddüt yaşanmasına, bununla birlikte fizibilite hesaplarında da belirsizliklere yol açıyor. Tüm bu koşullara rağmen çimento sektörü olarak öz tüketim amaçlı yenilenebilir enerjide 24,5 MW kurulu gücü devreye aldık. Fizibilite aşamasındaki toplam gücümüz ise 211 MW. "
TEKNOLOJİ TRANSFERİ VE FİNANSMAN DESTEĞİNE İHTİYAÇ VAR
Düşük karbonlu üretimde stratejik uygulamaların ilk adımını üreticilerin sürdürülebilirlik dönüşüm programı oluşturması olarak gördüklerini söyleyen Fatih Yücelik, “Öncelikle şirket bazında karbon azaltımına ilişkin vizyon ve çerçeve hedeflerin 2030 ve 2050 yılları için belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. Alternatif yakıt kullanımının artırılmasına ilişkin inisiyatif ile biyokütle içeren atıkların kullanım miktarının artırılması da sektör olarak bir başka hedefimiz. Ama şunu söyleyebiliriz ki yeni teknolojiler, azaltılacak her ton karbon için daha yüksek maliyet anlamına gelmektedir. AB’de olduğu gibi bu konuda ulusal ve uluslararası teknoloji transferi ve finansman desteğine ihtiyacımız olduğu aşikardır” dedi.
Yücelik, Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefinin ve yeşil kalkınma politikalarının belirlenmesinde çimento sektörünün katkı sürdürmeye devam ettiğini belirterek, “Sürdürülebilirliğin sağlanması ve emisyon azaltılması için biyokütle içeren atıktan türetilmiş yakıt kullanımının, yenilenebilir enerjilerin kullanımının artırılması ve teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi gibi uygulamalarla, çimento üretiminde yeni teknolojilerin geliştirilmesi için çalışıyoruz” diye konuştu.