Çelik yapıların tüm inşaat pazarı içindenki yeri son zamanlara kadar çoğunluğu endüstriyel yapılar olmak kaydıyla yüzde 5 civarında. Bu oran, sadece endüstriyel yapılar düşünüldüğünde yüzde 20 oranına çıksa bile Avrupa ülkelerininkiyle karşılaştırıldığında çok düşük kalıyor. Projelerinde yapısal çeliği, genellikle konsollarda, geniş açıklıklarda, yüksek tavanlara veya özel tasarım gereksinimlerine sahip yapılarda sıklıkla kullanan AURA Design Studio'nun Kurucusu Mimar Filiz Cingi Yurdakul, "Yapısal Çelikle Çözümlenmiş Mimari Projeler" konusundaki sorularımızı yanıtladı...
Okurlarımıza kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi ve Mimarlık Bölümü’nden 2003 yılında mezun oldum. 10 yıl A Tasarım Mimarlık firmasında proje ve ekip yönetimi, Rönesans Gayrimenkul Yatırım’da proje yönetimi, Kuzu Effect projesinde dizayn ofis şefliği yaptıktan sonra Aura Design Studio’yu kurdum. Hem tasarım hem uygulama projelerine hakim bir ekibimiz var. Bu süreçte kentsel tasarım projeleri, karma projeler, ticari yapılar, büyük ve küçük ölçekli konut projeleri, eğitim yapıları, alışveriş merkezleri, ofisler, otel projeleri ve iç mekan tasarımı alanlarında çalıştık. Projelerimizde tasarım ve uygulama sürecinin yanı sıra, proje yönetimi ve inşaat yönetimi alanlarında da hizmet veriyoruz.
Diğer yapı malzemeleriyle kıyaslandığında çeliğin mimaride ve yapılarda kullanımı noktasında ülkemizdeki duruma ilişkin neler söylenebilir?
Türk Sanayisi hızla ilerlerken, sanayi yapıları, havaalanları, geniş açıklık geçilmesi gereken kongre merkezleri, çok amaçlı salonlar, otel yapıları her geçen gün mimari ve statik çözümler konusunda ilerlemekte ve çelik, Türkiye’de mimaride ve yapı sektöründe yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Çelik, hızlı inşaat, dayanıklılık ve estetik açıdan avantajlar sunar.
Özellikle konut üretiminde çeliğe karşı önyargılı bir bakış açısından söz edilebilir mi?
Evet, bazı durumlarda konut üretiminde çeliğe karşı önyargılar olabilir. Bu, genellikle maliyet faktörleri veya geleneksel yapı yöntemlerine olan bağlılığın bir sonucu olabilir. Ancak, çelik konutlar enerji verimliliği, dayanıklılık ve tasarım esnekliği gibi avantajlar sunar.
Projelerinizde yapısal çeliğin yeri, önemi ve kullanım noktaları hususunda neler söylemek istersiniz?
Projelerimizde yapısal çeliği, genellikle konsollarda, geniş açıklıklarda, yüksek tavanlara veya özel tasarım gereksinimlerine sahip yapılarda kullanıyoruz. Çelik, projelerimizde strüktürel bütünlük sağlamak için önemlidir. Ayrıca, modern ve çağdaş tasarımları destekler. Kat yüksekliği fazla yapılarda, fuayelerde, avlu ve atriumlarda da ferahlık hissini artırmak için çelik strüktürler kullanıyor, ışıklıklarda çelik kirişlerle gün ışığını yapılarımızla bütünleştiriyoruz.
Yapıların depreme dayanımı başta olmak üzere çeliğin diğer yapı malzemelerine göre farklılıkları hususunda neler söylenebilir?
Çelik, diğer yapı malzemelerine göre daha yüksek mukavemet ve esneklik sunar. Hafiflik büyük bir avantajdır. Bir binanın hafif olmasının iki temel avantajı var; biri deprem etkime kuvvetinin, diğeri zemine gelen yükün azalması yönünde. Çeliğin homojen olması, dolayısıyla her noktada aynı malzeme özelliklerine sahip olması bir diğer avantajıdır. Çeliğin diğer taşıyıcı sistem malzemelerine oranla daha sünek olması, büyük bir şekil değiştirme özelliğine sahip olmasını da sağlar. Bu nedenle, malzeme deforme olurken, depremin etkime kuvvetini soğurması veya yutması deprem bölgelerinde avantaj sağlamakta olup, tercihlere göre uygun tasarlanmış ve inşa edilmiş bir çelik yapı hasar görse dahi yıkılmamaktadır.
Çelik ve betonun birlikte kullanımına bir mimar olarak nasıl yaklaşıyorsunuz?
Çelik ve betonun birlikte bir taşıyıcı sistem olarak tasarımını, projelerimizde yaygın olarak kullanıyoruz. Beton, yapıya mukavemet ve termal özellikler sağlarken, çelik ise hafiflik, esneklik ve hızlı inşaat avantajları sunar. İyi bir tasarım ve mühendislik çözümüyle, bu iki malzemenin birleşimi çok verimli olabiliyor.
Türkiye’de yapısal çeliğin neden az kullanıldığı noktasındaki tespitlerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Türkiye’de yapısal çeliğin az kullanılmasının nedenleri arasında geleneksel yapı kültürü, maliyet faktörleri ve inşaat endüstrisindeki alışkanlıklar yer alabilir. Ayrıca, çelik kullanımını artırmak için eğitim ve bilinçlendirme gerekiyor.
Yapısal çeliğin proje yönetimi noktasında sizce nasıl olmalı? Çelik detay tasarımında dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
Yapısal çelik projelerinde, iyi bir proje yönetimi ve işbirliği önemlidir. Çelik detay tasarımında dikkat edilmesi gereken konular, malzeme seçimi, bağlantı detayları, dayanıklılık ve güvenlik gibi faktörleri içerir.
Çeliğin bir teknoloji ürünü olması nedeniyle, çelik yapıların tasarım safhası daha uzun ve detaylı çalışmayı gerektirmektedir. Aynı zamanda da imalat ve özellikle saha montajı çok daha kısa sürede tamamlanmaktadır. Yapım süresinin kısa olması proje yönetiminin önemini biraz daha artırmaktadır. Çünkü iyi bir planlama ile yapılar daha hızlı tamamlanarak büyük avantajlar elde edilebilmektedir. Tatil bölgelerindeki inşaat döneminin kısa olması, şehrin yoğun ve lojistiği zor bir arsada yer alması, kış şartlarında imal edilmek istenmesi gibi koşullarda iyi bir planlama ve proje yönetimi ile çelik ön plana çıkar. Modüler yapı sistemleriyle bu süre daha da kısaltılabilmektedir.
Ülkemizde konstrüksiyon teknolojisinin tamamen betona dayalı bir bina kültürü üzerine kurulu olması çeliğin az tercih edilmesinde ne oranda etkilidir?
Türkiye’de konstrüksiyon teknolojisinin büyük ölçüde betona dayalı olması, çeliğin az tercih edilmesini etkileyebilir. Ancak, çelik yapıların avantajları daha fazla fark edildikçe, eğitim ve bilinç düzeyi yükseldikçe, çelik kullanımının artabileceğini düşünüyorum. Bilinçlendirme kampanyaları ve tasarım yarışmaları gibi çelik kullanımını teşvik eden girişimler bu konuda yardımcı olabilir.
Ayrıca sürdürülebilirlik kavramını da bu noktada önemsiyorum. Sürdürülebilirlik kavramını çevresel, sosyal ve ekonomik olarak ele aldığımızda çelik her üç açıdan da sürdürülebilirlik standartlarını sağlamaktadır.