22 Mart Dünya Su Günü, suyun önemi hakkında farkındalığı artırmak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 1993 yılında kabul edildi. İnsan hayatından doğal ekosistemlere, evsel kullanımdan endüstriyel üretim süreçlerine yaşamın odağında yer alan su, farkında olmadığımız derecede sınırlı bir kaynak. Dünyada yer alan suyun yüzde 1’inden azının doğal haliyle erişilebilir ve kullanılabilir durumda olması, evsel kullanımda ve endüstriyel kullanımda atık suyun geri kazanımın, geri dönüşümünün ve yeniden kullanımının önemini çok net bir şekilde ortaya koyuyor.
Kazancı Çevre Tekniği’nin Kurucu Genel Müdürü Artun Kazancı Dünya Su Günü’nde, suyun dünyamızın en kıt kaynaklarından biri olduğuna dikkat çekerek, “Dünyamızın yüzde 71’i sudan oluşuyor olsa da bu suyun yüzde 96’sını denizler ve okyanuslar oluşturuyor. Doğal haliyle insan ve canlı tüketimi, tarımsal faaliyetler, endüstriyel uygulamalar gibi kullanıma uygun tatlı su, dünyadaki suyun sadece yüzde 3’ü ve bu suyun çok büyük bölümü de buzullarda, toprakta ya da atmosferde bulunuyor. İnsanlar ve diğer tüm canlılar tarafından kullanılabilir halde olan kısım, dünya üzerinde var olan suyun yüzde 1’inin de altında. Dolayısı ile su, dünyamızdaki en kıt kaynaklardan biri. Bu kadar hayati ve sınırlı bir kaynağın, verimli ve tasarruflu değerlendirilmesi, evlerde ve sanayide kullanılan suyun geri kazanımı, geri dönüşümü ve yeniden kullanımı çok önemli” şeklinde konuştu.
Dünya genelinde uzmanlarca önümüzdeki dönemde su savaşları riskine dikkat çekildiğini vurgulayan Kazancı, “Su bilincinin artması, evlerimizden sanayi üretim süreçlerine, bireysel önlemlerden ulusal ve küresel eylem stratejilerine uzanan bir yelpazede su sürdürülebilirliği sağlanması, bir sorumluluğun da ötesinde dünya barışı ve dünya üzerinde tüm canlıların yaşam sürdürülebilirliği açısından bir zorunluluk halini almış durumda. Günümüzde jeopolitik çatışmalar, ticaret savaşları gündemde önemli yer tutuyor, ancak dünya genelinde uzmanlar, su savaşları riskinin önemine dikkat çekiyorlar” dedi.
Sanayide yüzde 90, Evlerimizde yüzde 50 Su Geri Kazanım, Geri Dönüşüm ve Yeniden Kullanım Oranları Mümkün
Su havzaları ve kaynaklarının iklim değişikliği nedeniyle risk altında olması, sürdürülebilirlik ve su kalitesi ile ilgili düzenlemeler ve su maliyetlerinin artması gibi nedenlerin hem endüstriyel tesislerde hem de evlerde doğru su verimliliği çözümlerine ihtiyacı artırdığını ifade eden Artun Kazancı, “Dünya genelinde su tüketiminin 5’te biri, sanayide gerçekleşiyor, ülkemizde bu durum görece olarak henüz biraz daha iyi durumda. Türkiye’nin su tüketiminde sanayinin oranı yüzde 15’in altında kalıyor; ancak önlem alınmazsa 10 yıldan kısa bir sürede bu oranın yüzde 20’ye çıkması ve aşması riski var. Sanayi süreçlerinin tümünde ihtiyaç duyulan su, işletmelere ciddi maliyetler yüklüyor. Öte yandan global değer zincirlerinde sürdürülebilirlik odağında kaynak verimliliği giderek önem kazanıyor. Suyun geri kazanımı, geri dönüşümü ve yeniden kullanımı alanında 30 yılı aşkın köklü geçmişiyle 6 kıtada ve 80’i aşkın ülkede tercih edilen Rielli markamızla sunduğumuz yenilikçi çözümler, suyun daha verimli kullanılmasını sağlayarak hem maliyetleri düşürüyor hem de çevreye olan etkileri azaltıyor. Rielli markamızla sunduğumuz çözümlerimizle, sanayi tesislerinde atık sularda yüzde 90-95'lere varan geri kazanım oranları elde edebiliyoruz. Bu da endüstriyel tesislerin su maliyetlerinde yüzde 50’ye yakın tasarruf ve üretim birimi başına su tüketimi gibi sürdürülebilirlik parametrelerinde önemli iyileşmeler sağlamayı mümkün kılıyor” dedi.
Sanayide Bir Yıldan Kısa Sürede Kendini Karşılayan Yatırımla Maliyetlerde Düşüş, Sürdürülebilirlik Parametrelerinde İyileşme
Kazancı Çevre Tekniği Kurucu Genel Müdürü Artun Kazancı sözlerini şöyle sürdürdü: “Çevre sürdürülebilirliğinin global değer zincirlerinde artan önemi paralelinde suyun geri dönüşümü ve arıtımı konuları da bu kapsamda hem verimlilik hem de çevre performansı açısından daha fazla katma değerle öne çıkıyor. Örneğin, sanayi üretiminde fabrikalarda yer alan atık su arıtma tesisi suyunun geri kazanılmasının da ötesinde verim elde etmek mümkün. Tesisin ve süreçlerin muhtelif safhalarında kullanılan suların, henüz daha kolaylıkla geri kazanılabilecek aşamadayken ayrıştırılıp geri kazanılmasına odaklanmak, sanayi üretiminde çok daha verimli geri kazanım tesisleri kurulmasını sağlayacaktır. Sanayi tesislerine bu alandaki yatırımlarının bir yıldan kısa sürede kendini karşılaması avantajını da sunuyoruz. Bunun için öncelikle işletmenin farklı karakterdeki atık sularını sonrasında da bunların geri kazanılıp kullanılabileceği alanları değerlendiriyoruz ve Rielli atık su geri kazanım tesisimizi yönetim, mühendislik ve uygulama aşamalarında işletmeyle tam bir uyum içinde olacak bir tasarımla kuruyoruz.
Binalarda Yüzde 40’a Varan Su Tasarrufu
Suyun geri kazanımı, geri dönüşümü ve yeniden kullanımının sadece endüstriyel tesisler için değil, konut olarak ya da ticari veya hizmet amaçlı kullanılan binalardaki evsel sular için de mümkün olduğunu vurgulayan Artun Kazancı, “Hatta evsel sular için süreç daha basittir. Binalardaki insani amaçlı tüketimin yüzde 40’ını oluşturan, lavabolardan ve duşlardan gelen gri suların geri kazanımı ile su tüketiminde ve su faturalarında yüzde 40 oranında tasarruf sağlamak mümkündür. Bunun yanı sıra, geri kazanılmış suyun kalitesi çoğu ham sudan daha yüksektir. Rielli MBR teknolojisiyle binalarda gri suların etkin ve verimli şekilde geri kazanımını, kokusuz ve leke bırakmayan suya geri dönüşümünü, sifonlar ve sulama başta olmak üzere birçok amaç için yeniden kullanılabilmesini sağlıyoruz. Binalarda kurduğumuz sistemlerin enerji tüketimi çok düşüktür, bu sistemler uzun hizmet ömrü boyunca çok az bakım ve sarf malzemesi değişimleri gerektirir, işletme ve bakımı son derece kolaydır” dedi.